TEMA Vakfı Merzifon Temsilcisi Kadir Acar, 5 Aralık Dünya Toprak Günü kapsamında yaptığı açıklamada, toprağın yaşamın temel kaynağı olduğunu vurgulayarak Türkiye’de son yıllarda artan betonlaşma ve plansız kentleşmenin gelecekte ciddi gıda ve çevre sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Bu yıl “Sağlıklı Kentler İçin Sağlıklı Topraklar” temasıyla kutlanan günün önemine dikkat çeken Acar, özellikle kentleşme hızının doğal kaynakları tehdit ettiğini belirtti.
Kadir Acar, toprağın yalnızca tarım açısından değil, iklim direnci, su döngüsü, biyolojik çeşitlilik ve şehirlerdeki yaşam kalitesi açısından da hayati öneme sahip olduğunu ifade etti. Kentlerde artan nüfus, planlama eksikliği ve toprak tahribinin toplum sağlığını doğrudan etkilediğini belirten Acar, sağlıklı kentlerin ancak sağlıklı topraklarla mümkün olacağını dile getirdi.
Acar, Türkiye’de son 35 yılda İstanbul büyüklüğünde bir alanın kentleşmeye dönüştüğünü hatırlatarak, hem dünyada hem de ülkede her gün binlerce futbol sahası büyüklüğünde toprağın betonla kaplandığını söyledi. Kişi başına düşen tarım alanının son 30 yılda yüzde 50 azaldığına dikkat çeken Acar, mevcut tarım alanlarının korunmaması durumunda önümüzdeki yıllarda gıda arzının ciddi risklerle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
İklim krizinin etkileriyle birlikte yağışların azalması, kuraklıkların artması ve yanlış tarım uygulamaları nedeniyle toprak kaybının hızlandığını söyleyen Acar, Türkiye’de tarım topraklarının yüzde 30’unun verimliliğini kaybettiğini, her yıl 642 milyon ton verimli üst toprağın kaybolduğunu belirtti. Bu durumun doğrudan gıda güvenliğini tehdit ettiğini dile getiren Acar, sürdürülebilir tarım ve toprak koruma politikalarının aciliyetine işaret etti.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre aşırı sıcakların her yıl yüz binlerce insanın ölümüne neden olduğunu hatırlatan Acar, kentlerde yeşil alanların azalması nedeniyle sıcaklıkların daha yüksek hissedildiğini söyledi. Araştırmalara göre yoğun yeşil alanlara sahip şehirlerde sıcaklığın ortalama 3 derece daha düşük olduğuna dikkat çeken Acar, Türkiye’de kentsel yeşil alan oranının yüzde 1’in altında olmasının ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade etti.
Kentlerdeki yeşil alanların yaşam kalitesini artırdığını, gölge ve serinlik sağladığını belirten Acar, kişi başına düşmesi gereken yeşil alanın en az 9 metrekare olması gerektiğini, ideal değerin ise 50 metrekare olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu oranların oldukça gerisinde olduğunu kaydeden Acar, doğal alanların korunmasının hem çevresel hem de toplumsal bir gereklilik olduğunu söyledi.
Kadir Acar, “Toprağı kaybetmek yaşamı kaybetmektir. Toprağını kaybeden bir ülke, suyunu, gıdasını ve doğal varlıklarını da kaybeder” sözleriyle toprağın korunmasının temel bir sorumluluk olduğunu belirtti. Acar, karar vericilere ve yerel yönetimlere seslenerek bilimsel planlamanın esas alınması, doğal varlıkların korunması ve bozulan toprakların iyileştirilmesi için acilen somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin geleceği için toprak koruma, su güvenliği ve gıda arzının birlikte planlanması gerektiğini vurgulayan Acar, “Sağlıklı kentler için sağlıklı topraklara ihtiyacımız var” diyerek açıklamasını tamamladı.
