reklam
reklam
38,5268 %0.03
43,7513 %-0.33
4.091,34 % -0,21
93.729,41 %-1.046
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi SAĞLIK “ZATÜRRE BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖNLENEBİLEN BİR SAĞLIK SORUNUDUR”

“ZATÜRRE BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖNLENEBİLEN BİR SAĞLIK SORUNUDUR”

 

Merzifon İlçe Sağlık Müdürü Dr. Nesrin Pircanoğlu, “Zatürre tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en fazla ölüme neden olan hastalıkların başında geliyor.”dedi.

Hastalığın bulaşıcı olduğu konusunda uyarılarda bulunan Pircanoğlu, zatürre hakkı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

“COVID-19 HASTALIĞI DA ZATÜRREYE YOL AÇIYOR”

Zatürrenin, en sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açabilen hastalıklar arasında bulunduğuna dikkati çeken Pircanoğlu, “Akciğerin iltihabı olarak bilinen “zatürre”nin tıbbi adı “pnömoni”dir. Zatürre, bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroorganizmalar nedeniyle oluşabilir. Zatürre, en sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açabilen hastalıklar arasında bulunmaktadır. Zatürre, yetişkinlerde ve çocuklarda tek başına en büyük bulaşıcı ölüm nedenidir.

Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında daha sık görülür. Toplum kökenli zatürre, tüm dünyada hastane başvurularının, tedavi giderlerinin, iş-okul günü kayıplarının ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumludur. Koronavirüs pandemisiyle mücadele ettiğimiz bu dönemde, SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 hastalığının da zatürreye yol açtığı bilinmektedir. Kasım 2021'e gelindiğinde, tüm dünyadaki COVID-19'dan ölümlerin 5 milyonu aştığı bilinmektedir.”ifadelerini kullandı.

“Zatürre açısından en büyük risk altında olanlar çok genç ve çok yaşlı yaş gruplarıdır.”diyen Pircanoğlu, şunları kaydetti:

“ Yemek pişirme, ısıtma ve aydınlatma için düzenli olarak kirletici yakıtlar ve teknolojiler kullanan evlerdeki çocuklar, ev içi kaynaklı hava kirliliğine daha duyarlıdır. Özellikle endüstriyel olarak çevreye yayılan kirleticilerden ve taşıtların egzoz dumanından kaynaklanan dış ortam kaynaklı hava kirliliği, yaşlı yetişkinler arasında solunum sağlığını orantısız şekilde etkilemektedir. Böylece, hava kirliliğinin azaltılması ve temiz hava koşullarının elde edilmesi ile yalnızca çevreye değil, toplumsal ve bireysel sağlığa da önemli faydalar sağlanacaktır.

Zatürreden Korunmak İçin Ne Yapılmalıdır?

Belirli önlemler alındığı takdirde zatürre büyük ölçüde önlenebilen bir sağlık sorunudur. Altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması, dengeli beslenme, hijyenik önlemler, sigara ve alkol alışkanlıklarının kontrolü, pnömokok ve yıllık influenza (grip) aşılarının uygulanması ile toplum kökenli zatürrenin görülme sıklığı ve ölüm oranı azaltılabilir. Aktif tütün ürünleri kullanmak veya pasif tütün dumanına maruz kalmak, toplum kökenli zatürre açısından risk faktörleri arasında yer alması nedeniyle, bu olgulara sigarayı bırakma konusunda mutlaka tıbbi destek verilmelidir.

En sık zatürreye neden olan mikrop “pnömokok” olarak bilinen bakterilerdir. Pnömokoklara karşı yapılan pnömokok aşısı (zatürre aşısı) şu durumlarda önerilmektedir:

65 yaş ve üzeri kişiler

KOAH ve bronşektazi hastaları ile akciğeri cerrahi olarak tamamen ya da kısmen çıkarılmış hastalar,        Kalp ve damar, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı bulunanlar, kronik alkolizm tanısı bulunan kişiler, dalakta fonksiyon bozukluğu bulunanlar veya dalağı alınmış olanlar, bağışıklık yetmezliği bulunanlar ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alanlar, beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar,pnömokok hastalığı veya komplikasyon riskinin artmış olduğu şartlarda yaşayanlar

Pnömokok aşısı, koldan kas içine yapılmakta olup, oldukça güvenilirdir; ciddi yan etkilere pek rastlanmamaktadır. Yaşam boyu bir veya iki kez yapılması çoğu kez yeterli olmaktadır. Öte yandan, grip (influenza) hastalığı da zatürreye zemin hazırlaması açısından risk oluşturabilmektedir. Her yıl en fazla gribe neden olan mikropların belirlenmesi ile her yıl için yeni aşısı hazırlanmaktadır. Dolayısıyla, grip aşısının her yıl tekrarlanması gereklidir. Grip aşısı her yıl Eylül, Ekim, Kasım aylarında yapılabilmektedir.

Grip aşısı yapılması önerilen kişiler ise,

65 yaş ve üzeri kişiler

 KOAH, bronşektazi, bronş astımı gibi kronik akciğer hastalıkları ile kalp ve damar hastalığı tanılı kişiler

 Şeker hastalığı, böbrek fonksiyon bozukluğu, çeşitli hemoglobinopatileri olan ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler

 Yüksek riskli hastalarla karşılaşma olasılığı olan sağlık çalışanları

Grip yönünden riskli kişiler ile birlikte yaşayanlar (Özellikle 6 aydan küçük bebek ile yakın ve sürekli teması olanlar)

Güvenlik görevlileri, itfaiyeciler gibi toplum hizmeti veren kişiler

Grip aşısı da koldan kas içine yapılır, yalnız ağır yumurta alerjisi olanlara yapılması sakıncalı olabilmektedir. Aşının yapıldığı yerde ağrı, hassasiyet gibi kısa süreli basit yan etkiler beklenebilir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *