reklam
reklam
38,4872 %-0.01
43,9014 %-0.07
4.090,69 % -0,36
93.758,60 %-1.327
AMASYA
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

YAŞADIĞIMIZ ORTAMA SAHİP OLALIM

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dışarıya baktığımız zaman belki de senelerdir görmediğimiz susayan toprağa yağmayan yağmur sonucu   insan kafasındaki sorulara cevap aramadan da edemiyor. Barajlar boşaldı su yok, tarım ekilecek toprak susuz çatlamış, halk yağmur istiyor, Sonbaharın yağmurlu günlerini arar olduk.

Havalar da soğumaya başladı yoksul halk kara kara düşünüyor kış çok ağır geçecek diyor. Dünya tutturdu şimdi de iklim krizi diye tamam da bu iklim krizini hazırlayanda insan oğlu değil mi?

Neden yaşadığımız doğaya bu kadar hoyratça kullanıp onu bu hale getirdik bizden sonra gelecek nesile ne bıraktık. Benden sonrası tufan mı dedik. Olmadı beyler toprağımıza sahip çıkalım bizden sonra gelecek olan nesillerde bizim soyumuz değil mi?

Yoksulluk bir kader değildir, bir kedi düşünün ki evinde sobanın dibine kıvrılmış uyuyor sıcak bir ortamda diğeri ise sokakta soğuktan titriyor. Bu mudur kader kaderide yaratanlar toplumda yaşayanlar değilmidir.

Neden insanca beraber yaşayamıyoruz ki neden paylaşamıyoruz, demek ki insan egosu burada devreye giriyor, zengin olma hayali arttıkça karşısındaki insanı da küçük görmeye başlamıyor mu.

O zaman her şeyin bir başlangıcı vardır, Her başlangıcında bir sonu, oysa ki yalanların ayyuka çıktığında anlarsın hiç görmediğin sonsuzluğun koca bir hayal olduğunu.

Hafızanın aslında en büyük düşmanı olduğunu görürsün, öyle kolay harcar ki değer verdiklerini ve o kadar kolay siler ki içine sinmiş vazgeçilmezlerini,

utandırır insanı kendisinden, bir iğne deliğine girercesine yok olur gidersin.

Zaman o kadar acımasızdır ki sana olan değerleri alır götürür, sessizce, sonra da dalga geçercesine önüne uzatır fakat sen yetişemezsin çünkü onlar senden uzaklaşmışlardır.

Sen kendini sorumlu tutarsın tüm olan bitenden, zamanın günahını üzerine alırsın ve hafızanın yarattığı koskoca bir uçurumda yuvarlanır durursun  ve tüm bu olumsuzlukları unutursun.

Sonra bir umutsuzluk kaplar içini denizden çıkmış balık misali çırpınır durursun. Bu kadar çabuk nasıl unutulduğunu düşünürsün  bu kadar kısa sürede nasıl unutulduğunu aklının içerisinden  geçirir kendi kendini yargılarsın. Belki bunları gece rüyanda görmüş gibi düşünür durursun şaka mı gerçek mi diye saatlerce kafa yorarsın.

Bu kadar hayallerin içerisinde unutulduğunu anlarsın artık sana hayat bir oyun havası,belki kulaklarına söylenen küfür, beklide suratına atılan bir tokattan bir parça olduğunu düşünürsün.

Yazın sıcakları bile olsa sen kara kışı yaşarsın çünkü içinde fırtına ve kara bulutlar vardır.İliklerine kadar üşürsün.

Artık çalan her kapının ziline fırlamak, ve koşmaktan vazgeçersin. Eline kalemi alıp iki satır karalamaktan umudunu yitirirsin.

Bilirim hiç bir teselli fayda etmez şu an sana, her söylenen söz sadece bir harf yığınıdır aslında.

Unutursun, şimdi zor gelir biliyorum.

Korkarsın kendi benliğinden, bir köşede iki büklüm olur, büzülürsün.

Fakat ben şunu derim hep hayatımız bir kısır döngüden başka bir şey değildir. Her başlangıcın bir sonu vardır.

İnsan ömrü de o kadar kısadır ki düşünün bir kere ezanla gelip sela ile gittiğimizi iki kaşın arası kadar yakın olan ölümün hissini duymadığımızı geleceğe bakarak neler yaptık dediğimizin hiç olmadığı bir dünya da ne için yaşadığımızı bile anlamış değiliz. Ne yaptık ki insanlık için arkamızdan neler söyleyecekler bunu hiç düşündük mü?

O zaman bu kısa zaman içinde düşünelim değil mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *