reklam
reklam
38,4982 %0.02
43,8116 %-0.22
4.077,88 % -0,67
93.955,47 %-1.387
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

NİÇİN UNUTTUNUZ?

YAYINLAMA:

Anadolu'nun o şipşirin köyünde ilçesinde yaşardık, çokta huzurluyduk yediğimiz içtiğimiz hep organikti insanlar birbirleriyle çok sıkı dosttular, acılarını neşelerini hep beraber karşılarlardı.

Sonra ne oldu bizde birden bire bu huzurumuzu bozarak kaybolduk gittik. Şimdi büyük şehirlerimizde yaşayan insanlarımızla konuşuyoruz herkesin dilinde bir huzur ve geçinme sözcüğüdür geçip gidiyor. Aradıkları eskiden yaşadıkları toprakları ama onlar geride kaldı, artık kent yaşamında 2+1 evlerimizde beton bloğunun içinde yarı açık cezaevindeki yaşamlarımıza devam etmekten başka çaremiz kalmadı.

Hadi dönelim eski yaşadığımız yerlere desek de artık yarı parçalarımız bu topraklarda doğdu onları alıp geri o köyümüzün güzel yerlerine döndüremezsiniz. Onlar her gün boğarcasına artan kalabalık şehirlere alıştılar, artık köyde veya ilçede yaşadığın ortama onları götüremezsiniz onları artık koyun gütmeye inek sağmaya alıştıramazsınız.

Öğle güneşinin altında tırpan vurup tahıllarınızı toplatamazsınız. Çünkü onlar asgari ücretle yaşamaya alıştılar daha doğrusu alıştırıldılar, sorsanız onlarda ağlıyor ama büyük şehrin hayalinden uyanıp başka şeyler düşünemezler.

Çevrenize dönüp bir bakın; olan her şey olumsuzluklar, içeriyor ama. İsyan ve ağıt ile geçen bunca boş zaman ömrümüzden hem yapabileceklerimizi hem de insanın huzurunu alıp gitmiyor mu?

Fakat hala elinden traktörünü ödeyemediği için icra ile alınan 60 yaşındaki vatandaşımız ağlıyor devlet büyüklerinden rica ediyor 55 bin liralık borcunun 390 bin liraya nasıl çıktığını soruyor diyor ki benim traktörümü geri verin ben hasatımı kaldırayım borcumu ödeyim ben köyümden ayrılmak istemiyorum deyip sızlanmıyor mu?

 Oysaki devlet kanun çıkarmadı mı gayri safi hasılatın %1 çiftçiye ayrılmayacakmıydı, veriliyor mu çiftçiye sormak lazım, kurulan Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank ne amaçla kuruldu fakat yaptıkları çalışmalar insanı tedirgin ediyor.

Bu ülkede çay üretiliyor halkın hepsi çay tiryakisi ama gelin bakın ki çay ülkede zarar ediyor bunu ben anlayamıyorum tek bildiğim ya iyi yönetilmiyor yada çalınıyor.

Ben bir eğitimciyim Sosyal Bilgiler dersinde çocuklarımıza şunu anlatırdık Türkiye kendi kendine tarımdan yeterli ülke derdik. Fakat bugün dışardan ithal eder olduk bunda bir aksilik yok mudur?

Oysaki huzur çok uzakta değil, sadece bilmek ve yaşamak istemek en doğal hakkımız değil midir?

Demek ki mutsuz olmanın tek kaynağı biziz, ya unuttuk yada daha keşfedemedik. O zaman kaybettiğimiz bu huzuru inşallah çabuk buluruz.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *