reklam
reklam
38,4548 %0.09
43,7549 %-0.09
4.067,33 % -0,80
93.967,47 %-0.319
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Kapalı
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ATATÜRK SAKARYA’DA

YAYINLAMA:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, başkumandan olduktan sonra, hazırlıkları tamamlamak üzere birkaç gün Ankara’da çalıştı. İşlerin uyumlu yürümesi için gerekli çalışmaları yaptı. Vekâletler arasında koordinasyonu sağladı. Başkumandanlık karargâhını kurdu. Ordunun insan ve taşıt araçları bakımından kuvvetinin arttırılması, giyecek ve yiyeceğinin sağlanması ve düzenlenmesi ile ilgili önlemleri almak ve hazırlıkları yapmakla uğraştı. 7-8 Ağustos’ta Tekalifi Milliye emirlerini yayınlayarak memleket kaynaklarından ordunun yararlanmasını sağladı.

Bu işleri düzenledikten sonra mevzileri dolaşmak ve hazırlıkları yerinde görmek için cepheye gitti (12 Ağustos 1921). Türk ordusunun yerleştiği cephede, ne şekilde ve nerelerde karşı koyacağını ve muhtemel muharebe sahalarını yerinde incelemek için Ankara güneyinde ve Sakarya civarında bir gezi yaptı. Zihninde, muhtemel Yunan taaruzunun ana hatlarını, düşmanı nerede ve nasıl durdurabileceğini canlandırdı. Stratejik öneme sahip gördüğü bir tepe üzerinde düşmana karşı uygulamayı düşündüğü planı tasarladığı sırada, sevinç telaşıyla atına binerken düştü.

Yerde bulunan irice bir taşa çarptığı için birkaç kaburga kemiği kırılmıştı. Ankara’ya dönerek muayene oldu. Doktorlar, sağlığı açısından mutlaka yatması ve dinlenmesini söyledilerse de hayatını riske atarak yirmi dört saat sonra tekrar savaş alanına geri döndü. Ayakta durmakta zorluk çektiği için Ankara’dan bir trenden sökülerek getirilen bir koltukta savaşı yönetti.

Her bakımdan üstün olmalarına rağmen düşman saflarında moral çöküntü her gün biraz daha artarken Türk ordusu bir ölüm kalım savaşına hazırlanıyor ve savaşı kazanmaya kararlı gözüküyordu. Düşman ordusu insan ve silah sayısı bakımından Türk ordusuna göre üç katı bir üstünlüğe sahip olduğu halde başkomutanından erine kadar herkes bu savaşı mutlaka kazanacaklarına dair kendilerinden o kadar emindiler ki Hareket üslerinden bu kadar uzaklaşan ve bu kadar açıklarda Türk ordusu gibi çetin bir rakip ile karşılaşacak olan Yunan ordusunun başarısından Anadolu Ordusu Başkumandanlığı’nın bile tereddütleri vardı. Uzayacak bir savaşta, Bursa ve İzmir’den yola çıkarak 400-600 km’lik yolu aşıp ikmal yapmaları çok zordu.Fakat burada unutulan bir şey vardı ordunun başında yüksek askeri dehaya sahip bir komutan olan ATATÜRK ve ona inanmış orduları vardı.

Mustafa Kemal Atatürk kırık kaburgalarıyla tam hareket edemese bile emir komuta zinciri hiç bir aksaklık vermeden ilerlemiş bu savaş kazanılmıştı. O artık bir milletin kaybolmuş gitmiş makus talihini değiştirmiş batılı ülkelerin tarih boyunca uyguladıkları haçlı zihniyetini yok etmişti.

Bunun üzerine Sakarya Meydan muharebesinin kazanılmasının tüm yurtta sevinçleri sürerken  14-15 Eylûl gecesi, Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın, milletvekili sıfatıyla, Meclis Başkanlığı’na telgrafla gönderdikleri önergede, zaferin kazanılmasındaki rolünden dolayı Mustafa Kemal Paşa’ya Mareşallik rütbesi ile Gazilik unvanının verilmesi teklif ettiler. Bu teklif Gazi meclisten oy birliği ile kabul edilerek Atatürk'e bu ünvanın verilmesi uygun görülerek, ona yaptıklarından dolayı Türk milletinin onu ne kadar sevdiklerini gösterdiler.

 Türk toplumunda şehitlikten sonra gelen en yüce unvan ve mertebeden biriside Gazilik unvanıdır. Düşmanla yapılan savaştan yaralı veya yara almadan zafer kazanmış olarak dönenlere gazi denilir. Mustafa Kemal Paşa’ya gazi unvanının verilmesi sebebi, Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanan komutan olmasından kaynaklanmıştır.

Bu savaşta vatanı için savaşarak ölen şehitlerimize ve Gazilerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu vatan sizleri hiç unutmayacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *