TERCİHİN KİM?
Kendini mi kardeşini mi önceliyorsun?
Bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması anlamına gelen “isar” başkaları için özveride bulunma anlamında bir ahlâk terimidir. (bkz; TDV İslam Ans.) Diğerkâmlık ve özgecilik kelimeleri ile de anlatılmak istenen budur.
Haşr Suresi 9. ayette Allah isar sahibi insanlardan şöyle bahseder: “Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır.”
*Bu ayete göre isar sahipleri;
*gönülden inanmışlardır,
*kendilerine göç edenleri severler,
*onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler,
*kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler,
*nefislerinin bencilliğinden korunmaya çalışırlar
*bu konuda başarılı olup kurtuluşa ermeyi isterler.
Aslında günümüz modern insanının gerçekleştirmekte zorlandığı bir konudur başkasını kendisine öncelemek. Menfaatlerin, heveslerin, ihtiyaçların ve çılgınca tüketmek arzusunun ayaklar altına alınmasını gerektiren bir husus.
Diğerkâm olmayı kim ister ki?
Bence âhiret saadetini elde etme arzusundaki bir kişi başkasının iyiliğini ve mutluluğunu kendine ve kendi zevklerine tercih eder. Başkasının ihtiyacını kendi ihtiyaçlarından daha önde tutar. Bu psikolojik, sosyolojik bir başarıdır. İnsanların bu ulvi duyguyu hücrelerinin derinliklerinde hissetmesi hedeflenen insan tipine en uygun olanıdır.
Din isarı (kişinin başkalarını kendisine tercih etmesini) ister. Ona yol gösterir. Dünya ve ahiret mutluluğunun sırrını gösterir.
Bencilliğin, yalnızlığın, kimsesizliğin girdabından kişiyi çeker, alır ve tanısın tanımasın tüm insanların kardeşi olduğunu ve paylaşıldıkça artan mutluluğun gerçekte var olduğunu ona gösterir.
Kan akmamış, gözyaşı dinmiş olur. Acılar sarılmıştır, ekmek bölüşülmüştür. Tebessümler yüzleri aydınlatmıştır. Artık, paylaşıldıkça azalan kederler yerini paylaşıldıkça artan muhabbete bırakır.
O halde başta sorduğumuz soruyu bir daha soralım: Kendini mi kardeşini mi önceliyorsun?
Başı eller arasına alıp derin derin düşünmeyi gerektiren bir soru. En isabetli cevabı bulma ve en doğru olanı yapma temennisiyle sizleri en emin olan Rabbime emanet ediyorum.
NOT: 1- 7 Ekim tarihleri arası Camiler Ve Din Görevlileri Haftası… Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, kutsal mekânlarımızın imar ve ihyasında elinden gelen destek ve katkıyı sağlamış, din hizmetinde bir ömür tüketmiş olan Din görevlilerimizi ve hayır sahiplerimizi rahmetle anıyor, yaşayanlara sağlık, huzur ve muvaffakiyetler diliyorum.