GARİPLERİN SESİNİ DUYAN OLMAYACAK MI?
Çok konuşulur bir ülke haline geldik, dünyanın en sayılır ülkesi idik tarih boyunca hep milletlere on ayak olmuş onların yaşamların da örnek olan bir millet olarak görülmüşüz.
Osmanlı döneminde Balkanlar da hızlı yürümemizin sebebi bölgede ki tekfurlardan bıkan halkın Osmanlı'nın adaletine güvenmesi sonucu olmuştur. Vergilerden bıkan adaletten yoksun kalan Bizans halkı tek kurtuluşun Osmanlı devletinde gördüğü için bizim tebamız altına girerek rahat yaşamlarını sağlamışlardır.
Şimdi bakıyorsunuz ülkemizde kim kimi dolandırırsa o kazanır felsefesi hakim olmaya başlamış, adam ev alacak noter sözleşmesi ile 30 yıllık birikimini verir ama ne hikmetse Kuşadası’nda ben iflas ettim diyerek 3 trilyon dolandırarak kaçıp İzmir'e yerleşerek bu kadar insanı perişan eden Ramazan Erdoğan adlı müteaahhit hiç bir şey olmamış gibi ülkemizin kanunlarından kaçarak ömrünün kalan yaşamını çarptığı paraları yiyerek hayatına devam etmekte bir evim olsun diye parasını kaptıran garipler de kirada sürünmeye devam etmektedir.
Kim kendinden bir şey çalanı sever ki? Dünyanın hangi ülkesinde "devletin malı deniz yemeyen domuz", diye bir atasözü vardır?
Ya da " bal tutan parmağını yalar", diye.
"Benim memurum işini bilir", diyen kaç ülke yöneticisi vardır?
Ya da "adam çalıyor ama çalışıyor."
Ne yazık ki tüm bu atasözleri bizim ülkemizde var, hırsızı ve hırsızları seven bir ülke olduk.
Evimizden çalmadığı için yani direk cebimizden çalınmadığı için mi sessiz kalıyoruz?
Oysaki devletin malı yoktur, olmaz. Devletteki mal mülk kamunun malıdır.
Devleti yönetmek için seçtiğimiz kişiler halkın malına mülküne sahip çıkmak için seçilirler.
Çocuğumuzun okul dönemi geldiğinde iyi bir okul ve iyi bir öğretmen aradığımız gibi; iyi yöneticileri de aramalıyız.
Sadece benim siyasi görüşüme yakın olsun; karşı görüşten biri olmasın, diye seçtiğimiz kişileri tüm yanlışlarına rağmen o görevlerde tutmamak gerekiyor.
İyi yönetemeyenleri görevlerinden almak gibi sorumluluğumuz olmalı.
Seçimler bunun için yapılır.
Devletin malı deniz değil; devlet halkına hizmet etmek için vardır.
Vatandaş vergisini verir, askere gider ve ülkesine karşı sorumluluklarını yerine getirir.
Devlette bunun karşılığında vatandaşın can, mal güvenliğini ve hak hukukunu korur, korumak zorundadır.
Devletin asli görevleri bunlardır.
Bunlar lütuf değil devletin görevidir.
Hırsız sevilmez.
Sevilmemelidir...