ÇOCUKLAR BİZİM
Uyuşturucu batağı eskiden orta yaşın üstünde iken maalesef bugün ortaokul sıralarına kadar düştüğünü görüyoruz.
Sokaklarda adete peynir ekmek gibi satıldığını gözlemliyoruz. Geçim derdine düşmüş anne ve babalar ise ne yazık ki çocuklarının ne yaptığını bilemez durumda okula bile gidip orada öğretmenleriyle görüşecek zaman bile ayırmamaktadır.
Oysaki okullara gidebilseler rehberlik servisi o öğrenci hakkında muhakkak bilgi verecektir.Sınıf öğretmeni öğrencisini iyi tanıdığı için gerekli donanımlarını veliye aktaracaktır.
Bakın yarın 103 yılını kutlayacağımız 19 mayıs bayramı oysa ki bir gençlik ve spor bayramı bu yazdıklarımızla hemen hemen hiçbir bağlantısını bulmamız mümkün değil. Okul önlerinde bu vatanın güzel çocuklarını zehirleyen dış güç bağlantılı uyuşturucu satıcıların ağlarına düşücek nice ana kuzusu vardır kimbilir.
İnternet sapıkları o kadar çoğaldı ki, artık sadece bilgisayar da tıklamak kadar evimizin içinde olduğunu gördük. Bu çürümüşlük o kadar arttı ki hasta ruhlu insanların aldıkları esrar kokain ve buna benzer uyuşturucularla cep telefonlarına yaptıkları kayıtları bilgisayarda yayınlamaktan da geri kalmaz oldular.
Sapıklık o kadar çoğaldı ki hayvanlara yapılan eziyetleri gördükçe içim kan ağlıyor.
Bu kadar hasta ruhlu insanların ise aramızda dolaşıyor olması beni ürpertiyor. Kadın cinayetleri aldı başını gidiyor, kadın dövmek adete moda oldu kadını dövmek hasta ruhlu insanların işi olduğunu bilmek gerekir. Oysa ki onları doğuran anaları da bir kadın değimlidir?
Toplum olarak nereye gidiyoruz diye sormak istiyorum.
Burada Devletimize çok iş düşüyor. Her köşe başında Suriye'den gelen dilencilerin bir an evvel toplatılması gerekmektedir.
Sokaklarda ve köprü altlarında başıboş gezen bir tane çocuk olmaması gerekir varsa bunları yetiştirmek ve meslek sahibi yapmak devletin görevi olmalı ve bunlar topluma kazandırılmalıdır. sokakta yaşamak onların tercihi olmamalıdır.
Bunlar acilen toplanmalı.ve hasta olanlar tedavi merkezlerine gönderilmelidir.
Kapalı bir devre ile bu çocuklarımız okul hayatına başlatılmalıdır. Meslek sahibi edindirilmelidir.
Bu çocuklarımızı bu bataklığa çekenler en şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır. Onların beslendiği bataklıklar kurutulmalı, mesken tuttukları mekânlar ise sıkı bir şekilde takibe alınmalıdır.
Toplum olarak bu konuda devlete destek olmak ve yardım etmek zorundayız. Çevremizde gördüğümüz satıcıları ve kullanıcılıları emniyet birimlerine bildirmek te en başta görevimiz olmalıdır.
Çocuklar bizim geleceğimiz.
Benim çocuğum onların arasında değil diyerek kendimizi avutmayalım, o girdaba her an yakalanabileceklerini unutmayalım.
Bizi çürütmek isteyen dış güçler bu zehiri toplumumuza enjekte ederek sinsi sinsi gülüyorlar.
Bakın ben de bir öğretmen emeklisiyim Atatürk bu gençliği bize emanet etti, çünkü bu gençlik bizim geleceğimiz bunları terörün ve uyuşturucunun kucağına atmayalım veliler olarak okul aile işbirliği ile okul önlerimizi kontrol altına lalım.