reklam
reklam
38,5706 %0.32
43,6668 %0.24
4.008,55 % 0,11
96.861,68 %0.387
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR

YAYINLAMA:

Sen ne kadar kötüsün sen ne kadar katilsin, Buça'da katlettiğin o çocuklar o kadınlar ve eli silah tutmayan yaşlı insanlar bunları nasıl katlettin hiç mi insan değilsin tarih seni lanetleyecektir bunu da sakın unutma.

En zoru da ne biliyor musunuz? Yaşamadığınız bir acıyı yazmak, o acı üzerinden konuşmak.

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kimse yaşamadığı bir acıyı yüreğinin derinliklerinde hissedemez. Yüreği yanan bir annenin feryadını, çocuklarından ayrılan bir babanın yakarışını ve o masum çocukların gözlerindeki o derin acıları…

Acı diyorum… Acı da evrensel olmalı… Çocuklar ölüyorsa o savaşın bir kazananı yoktur.

Bizler sıcak evlerimizde bu üzücü olayı izlerken; orada bir ülke savaşın içerisinde yitip yok oluyor.

O çocuklar, çocuklarımız; analarından, babalarından, vatanlarından kopartılırken kendi çocuklarımızın, vatanımızın böyle bir olayın içinde düşünme ihtimalini bile düşünemezken gözlerimizin önünde savrulup giden o hayatların hesabını kimler verecek…

Bizler toplum olarak onların yaşadığı bu acılar üzerinden sadece üzüntülerimizi dile getirebiliyoruz.

Savaşı kısaca şöyle tabir ediyorum; Bir toplumun yok edilebilmesinde kullanılan en büyük silahtır.

Savaş güçlülerin açtığı, mazlumların yok edildiği bir katliamdır.

Merhametini ve insanlığını yitirmiş bu devrin insanı olmakta bize verilen en büyük insanlık suçudur.

Görebileceğimiz her felaketi gördük, Salgınlar, ekonomik krizler. Daha kötü ne olabilir ki derken 3.Dünya savaşının eşiğine gelmek üzereyiz.

Şu an gündemi tamamiyle değiştiren Rusya- Ukrayna savaşından bahsetmek istiyorum.

Neden Ukrayna böylesi acı bir olay ile baş başa bırakıldı. Dünya tarafından yalnız bırakılan bir devlet ve onurlu duruşuyla mücadele eden bir Devlet Başkanı.

Bu coğrafyada yıllarca savaşlar kıyımlar gördük. Dün Suriye bugün Ukrayna peki yarın sırada hangi ülke var…

Biraz tarihin derinliklerine inersek Montrö anlaşmasının önemini şimdi daha iyi anlayacağız; Montrö’nün imzalandığı tarih; 21 Temmuz 1936, Montrö’nün öneminin anlaşıldığı tarih ise 24 Şubat 2022.

100 yıl sonra bile ülkesini koruyan lider bir devlet adamı; Saygıyla önünde eğildiğim kişi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK…

Montrö sözleşmesi kısaca; Bu sözleşme Türkiye’ye boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Buda günümüze döndüğümüz zaman Türkiye’yi kilit bir oyuncu haline getiriyor.

Tüm haksızlıklarda olduğu gibi savaşı da tüm dünya sessizce izliyor. Ancak biz biliyoruz ki her savaşın kaybedeni, mağduru yoksul emekçi halkıdır.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *