reklam
reklam
38,5714 %0.33
43,6455 %0.17
4.016,92 % 0,32
96.331,42 %2.266
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ÖĞRETMEZSEK UNUTURUZ

YAYINLAMA:

Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlere, esir düşen 150 bin askerimizin başına gelen olay  Seydibeşir toplanma kampında gerçekleşmiştir. Osmanlı askerleri mikroplardan temizlenme bahanesiyle Ermeni ve İngiliz doktorlar tarafından içine bol miktarda krizol maddesi konulmuş su dolu kazanlara sokulmuştur. Vücutları yanan Osmanlı askerleri ilk başlarda kazana kafalarını sokmak istememeleri üzerine İngilizlerin havaya ateş açması ve dipçik darbeleriyle kafaları zorla kazanlara sokulmuştur. Daha sonra kafalarını kazandan çıkartan askerler görme yetilerini gözleri yanmak suretiyle kaybetmiştir.[Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na

Hapsedildi.

Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.

Bu kampta, 1918'de Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48.

Alayı'na bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran 1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar.

İnsanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…

Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.

Savaş bitmişti. Ancak, Kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu.

Çünkü, olası yeni bir savaşta, bu askerlerin Yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, ingilizlerin beyinlerine işlenmişti.

Çözüm toplu katliamdı… Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu.

Ancak; suya normalin çok üzerinde 'krizol' maddesi katılmıştı..

Mehmetçik, Suya daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.

Ancak, İngiliz Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına

izin vermiyorlardı.

Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler.

Ancak, Bu kez İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş etmeye başladı.

Askerlerimiz, ölmemek için, çömelerek başlarını suya soktular.

Ancak, başını Sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı…

Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi Ve 15 000 (15 bin) askerimiz kör oldu.

Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de görüşüldü.

Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler Bir önerge vererek,  Mısır'da esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve askerlerin cezalandırılması için, TBMM' nin teşebbüse geçmesini istediler.

Ancak, yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı. ağır sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma işi Unutuldu gitti. ama onlar Unutmuyorlar…

Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar.

ERMENİLİLER SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIRKEN BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ YOK GİBİ HAREKET ETMEMİZ HİÇTE DOĞRU DEĞİLDİR.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *