reklam
reklam
39,8556 %0.2
46,7760 %-0.69
4.251,79 % -1,00
108.932,60 %1.614
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM Oymak: Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız!

Oymak: Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız!

Sivas Katliamı'nın 32. yılında Merzifon Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen anmada adalet çağrısı yükseldi: “Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!”

Sivas Madımak Otel’de meydana gelen olayların yıldönümü dolayısıyla Merzifon Demokrasi Platformu tarafından Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Merzifon Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Merzifon Belediye Başkan Yardımcıları M. Tuncer Basmacı, Burcu Turan, CHP İlçe Başkanı Hasan Caba, CHP İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşların katıldığı anma programında basın açıklamasını Demokrasi Platformu adına Ozan Oymak okudu.
2 Temmuz Sivas Madımak Katliamı’nın insanlık tarihinin en kara, en utanç verici katliamlarından birisi olduğunu söyleyen Ozan Oymak, “Bu topraklarda direnişin simgesi, Alevi inancının hak, hakikat ve adalet yolundaki temel direklerinden biri olan Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın anısına düzenlenen etkinliklerin dördüncüsünde, Semah dönen gençlerimiz, ozanlarımız, yazarlarımız, sanatçılarımız, aydınlarımız, bu halkın vicdanı ve geleceği olan 33 Canımız, 2 Temmuz 1993 Cuma günü Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi” dedi.
Aradan 32 yıl geçmesine rağmen ne acının azaldığını ne de öfkenin dindiğini dile getiren Oymak, “Katillerin sloganlar eşliğinde yaklaştığı, güvenlik güçlerinin seyirci kaldığı, dönemin siyasi iktidarının sessizliğiyle gölgelenmiş bu katliam, sadece Türkiye'nin değil, insanlık tarihinin kara lekesi, bu coğrafyada farklı olana, inanca, düşünceye, aydınlığa ve insanlığa karşı işlenmiş bir insanlık suçudur. 
Bu vahşi katliamın üzerinden 32 yıl geçti.
Ama ne acımız azaldı, ne de öfkemiz dindi. 
Çünkü adalet yerini bulmadı. Katillerin büyük bir bölümü cezasız kalırken ceza alanlar affedildi, serbest bırakıldı. İnsanlığa karşı işlenmiş bir dava, zaman aşımına uğratıldı. 
Sivas'ın öncesinde yaşanan katliamlarla da, Sivas'la da, sonrası yaşanan katliamlarla da yüzleşilmedi. 
Yaşanmış hiç bir katliamla hesaplaşılmadı. Hesabı verilmedi. Çünkü katiller, bizzat siyasi iktidarlar tarafından korundu, bu tür cinayetler ve cinayet şebekeleri, gerici, ırkçı, faşist çeteler, örgütler cesaretlendirildi, dolayısıyla katliamlar teşvik edildi. Katiller ve onları koruyup kollayanlar, devlet protokollerinde yer buldu. 
Sivas Madımak Katliamı buna verilecek en bariz örnektir. 
Sivas katilleri ve onları savunan avukatlar, el üstünde tutuldu, ödüllendirildi. 
Çünkü Sivas'ı yakanlar da aklayanlar da aynıydı” diye konuştu.
Merzifon Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Ozan Oymak, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Katilleri de, bu katliamı planlayanları da, aklayanları da tanıyoruz. 
Zihniyetlerini biliyoruz. Ülkemizin ve hatta dünyanın geleceğini karartmak isteyen bu zihniyet ile mücadelemiz yeni değildir. 
Tarihimiz bu anlayış ile mücadele tarihidir. 
Tarihin hiçbir döneminde karanlığa teslim olmadık, bundan sonra da olmayacağız. 
Yüzleşme ve hesaplaşma olmadan bu topraklara barış da, demokrasi de, özgürlük de gelmeyecektir. 
2 Temmuz'un hesabı sorulana kadar, Sivas için Adalet, Herkes İçin Adalet mücadelemizi büyüterek devam ettireceğiz.
Bugün Sivas’ın katillerinin, Hizbullahçıların salıverildiği, gazetecilerin, öğrencilerin, aydınların cezaevlerinde tutulduğu, halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyumların atandığı bir karanlık dönemden geçiyoruz. 
Ekonomik ve sosyal kriz, adalet krizi ile gerici ve tekçi bir ablukaya dönüşürken, emekçilerin, emeklilerin, gençlerin kadınların bedeller ödeyerek kazandıkları temel hakları bir bir gaspediliyor, en demokratik anayasal hakları kullandırılmıyor, bu düzenin devamına yönelik her türden hukuksuzluk olağanlaştırılıyor.
Eğitim sisteminde dayatılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, gerici, tekçi bir kuşatmanın başka bir adıdır.
Laik ve bilimsel eğitim yerine dinsel ve mezhepçi bir müfredat getirilerek, yeni karanlıklar örülmek istenmektedir.
Bu model, yeni katliamların altyapısını hazırlamaktadır. 
Değerli Canlar!
Sivas, Tokat, Malatya Erzincan başta olmak üzere Alevi coğrafyası madencilik adı altında, maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekilmekte, kutsal mekânlarımız, ziyaretgahlarımız, derelerimiz, dağlarımız, yaşam alanlarımız talan edilmektedir.
Bu yapılmak istenen şey, sadece sıradan bir doğa katliamı değil, aynı zamanda bir inanç, kültür ve hafıza kıyımıdır.
Bu düzenin adı açıkça faşizmdir. 
Bugün yapılan şeyin adı, açıkça şeriatçı ve faşist bir kuşatmadır.
Ve biz, bu kuşatmaya karşı direnen halkların, inançların, kadınların, gençlerin yanında, Hakk’ın ve halkın yolundayız!
Sivas’ta yakılan ateşle simgeleşen bu katliamla yüzleşmeyen hiçbir iktidar, barış ve eşit yurttaşlık iddiasında bulunamaz.
Dersim, Çorum, Maraş, Gazi, Suruç, Roboski, Ankara Gar, Gezi ve daha bir çok katliam gibi, yaşanmış ve yaşanmakta olan her bir katliam, ülkemizin kara günleridir. 
Katliamlar, Alevilerin ve Türkiye halklarının kaderi değildir ve olmayacaktır. Pirlerimizin, yol önderlerimizin tarih boyunca sürdürdüğü hak ve hakikat mücadelesini büyüterek devam ettirecek ve sonunda kaybeden karanlık olacaktır. Bu ülke ve bütün halklar özgürleşecek, eşit yurttaşlığa dayalı Laik ve Demokratik Cumhuriyet mutlaka inşa edilecektir. 
Değerli Basın Emekçileri!
Yolu Hacı Bektaş’tan, Dersim'den, Madımak'tan geçmeyen bir barış, Aleviler için eksik ve adaletsizdir. Başta Kürt sorunu ve Alevi sorunu olmak üzere hiçbir sorun, yüzleşme olmadan çözülemez. 
Aleviler her daim barıştan yanadır ancak, yüzleşme ve hesaplaşma olmadan yapılacak her tür “barış”, daha baştan çözülmeye mahkûmdur.
Bugün bir yandan da “yeni anayasa” tartışmaları yürütülüyor.
Ama o masalarda yine Aleviler yok, işçiler, emekçiler yok, kadınlar yok, Kürtler yok !
Biz olmadan yazılan bir toplumsal sözleşme, ne eşit olabilir, ne özgür, ne de kardeşçe.
Aleviler yalnızca bu ülkenin vicdanı değil, aynı zamanda kurucu iradesidir. 
Bu nedenle yeni anayasada Aleviler söz sahibi olmalı,
yalnızca “konu” değil, özne ve kurucu irade olarak kabul edilmelidir.
32 yıl önce Sivas’ta yakılan ateş, bugün hâlâ kalbimizde yanıyor.
Ama o küllerin içinden yeniden birlik, direniş ve umut yeşeriyor. Mücadelemiz yalnızca geçmişin hesabı değil, geleceğin de savunusudur.
Ve biz Aleviler ve Alevi Kurumları ve Merzifon’da emekten, barıştan ve demokrasiden yana mücadele edenler olarak, buradan sesleniyoruz:
Bu gün bir kez daha Sivas’tayız! 
Bu gün Ankara'da miting alanındayız. 
33 canımızı anmak için alanlardayız.
Faşist ve gerici kuşatmaya karşı eşit yurttaşlık, laiklik, özgürlük ve demokrasi için alanlardayız. 
Karanlığa karşı aydınlık için alanlardayız. 
Pir Sultan Abdal'ın yolu yolumuzdur, mücadele mirasını sahiplenmeye devam edeceğiz. 
Er ya da geç ama mutlaka katliamların hesabını soracağız. 
Er ya da geç ama mutlaka biz kazanacağız. 
İnsanlık kazanacak, karanlık yenilecek, aydınlık kazanacak. 
Emperyalizm yenilecek, mazlum halkların birleşik mücadelesi kazanacak. Savaş ve savaş baronları kaybedecek, barış ve bunun için mücadele eden canlar kazanacak...
Emekten, laiklikten, Eşitlikten yana olan, özgür ve kardeşçe yaşayacağımız aydınlık bir Türkiye diyen, halkına ses, karanlığa ışık olan tüm dostlarımızı 
2 Temmuz'da Sivas'a ve bulundukları her yerde alanlara çağırıyoruz!
Faşist ve Şeriatçı Kuşatmaya Karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz...
Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız!”

KAYNAK: Gülben Güley
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *