reklam
reklam
38,8911 %0.05
44,1285 %0.08
4.137,74 % -0,12
110.435,39 %3.834
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM 'Münferit Olarak Görülmemeli Ve Gereği Hızla Yapılmalıdır!'

'Münferit Olarak Görülmemeli Ve Gereği Hızla Yapılmalıdır!'

Haberleri

Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Mustafa Ölgün yaptığı basın açıklamasında Koç Üniversitesi’ndeki işkence olayının münferit olarak görülmemesi gerektiğini ve gereğinin hızla yapılması gerektiğini söyledi.

Ölgün, konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında, “Türkiye üniversiteleri uzun süredir doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörler eliyle yönetiliyor. Söz konusu rektörler ise üniversitelerin evrensel değerlerine, akademik özgürlüğe ya da üniversite bileşenlerine değil, kendisini atayan siyasi iktidara karşı sorumluluk taşıyıp siyasi iktidarın çıkarlarına göre üniversiteleri yönetiyor.

Dolayısıyla toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi üniversitelerde de siyasi iktidarın izlediği ötekileştirme ve düşmanlaştırma pratikleri makbul olarak tarif ediliyor. Siyasal sadakat ve itaatin üniversiteleri ciddi biçimde kuşattığı göz önüne alınırsa, siyasi iktidarın makbul görmediği ya da düşmanlaştırdığı her düşünce, her kimlik ya da her birey payına düşen şiddeti en ağır biçimde alıyor.

Bu nedenle Koç Üniversitesi’nde Kürt ve Alevi olan bir öğrenciye yapılan sistematik işkencenin failleri insanlık tarihinin en ağır zalimliğini yaparken tereddüt dahi etmiyor. Aksine oldukça rahat, yaptıkları şeyin doğruluğuna inanarak bir insana işkence edebiliyor. Cesareti ise Sarayın rektörlerinden, Makbul görülmeyen ya da muhalif kimlikleri nedeniyle üniversite öğrenimini bırakmak zorunda kalan, yurtlardan atılan, faşist çetelerin şiddetine maruz kalan, haksız ve hukuksuz biçimde disiplin soruşturmalarına ve ceza davalarına maruz kalan öğrencilere yaşatılanlardan, Yıllardır sistematik biçimde izlenen cezasızlık politikasından, Hukukun değil, siyasi iktidarın çıkarlarının her şeyin üzerinde tutulmasından, İzlenen ötekileştirme ve düşmanlaştırma politikalarından alıyorlar. Kısacası muktedirlerin zihinlerinden ve dillerinden saçılan zehir artık bir arada yaşamı tehdit edebiliyor!

Eğitim Sen olarak, yaşanan işkencenin tüm yönleriyle araştırılmasını, üniversitelerin demokratik, özgür ve eşit bir öğrenme iklimine kavuşmasını ve işkenceci faillerin yargı önünde hesap vermelerini istiyoruz! İnsan, toplum ve doğa yararına üniversite için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Nurettin Değirmenci
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *