1970'li yıllarda çocuk olmak çok daha keyifliydi.
Neden?..
Bir kere çocukluğu yaşamaya geniş bir zaman vardı. Şimdiki gibi çocuğu esir almış bir eğitim sistemi yoktu. Ben 1971 -1976 yılları arası Abide Hatun ilkokulunda okudum. 1980'de de liseyi bitirdim. Biz yarım gün eğitimi de gördük. Bir yıl öğlenci, bir yıl sabahçı olduk. Bu bile bir güzellikti. Hafta sonları bizimdi. Dağ, tepe, bayır, dere, ağaç koşturduk durduk. Konsere, sinemaya gidecek zamanımız oldu. Bir çocuğun yapması gereken her şeyi yaptık. Bir kere Merzifon'da benim çocukluğumda galiba onikibin insan varmış. Bugün almış bini geçtiğini görüyoruz.. Büyük şehirler artık yaşanmaz halde. Hava kirli, su kirli, trafik felç, yeşil alan çok az... Kısaca bir çocuk için hiç uygun olmayan bir ortam var. Merzifon 70’li yıllarda meğerse ne güzelmiş, insan bugün daha güzel anlıyor. Çocukların sınav manyağı yapıldığı, dershanelerin hayatımızı esir aldığı, çocuğa yaşanacak, soluk alacak zaman bırakmayan süreç 80'li yıllarla birlikte başladı, 90'larda daha da hızlanan bu süreç bence 2000'lerde duvara çarptı.
Bugünün çocuğu çocukluğunu yaşamaya zerre kadar fırsat bulamıyor. Teknolojinin de olumsuz katkısıyla hemen büyüyen, büyük insan gibi davranan çocuklar oluşuyor, bu durum insan yaşamının en keyifli dönemi olan çocukluğun fena halde karambole gitmesine neden oluyor. Çoğu arkadaşlarımıza 70'lerdeki , 80'lerdeki anılarımızı anlattığımızda hep keyifle dinlediklerini görüyoruz.. Çoğu anlattıklarımızı özellikle 80'li yıllardaki 12 eylül sürecini fantastik bir öykü gibi dinliyorlar, gerçek olacağına inanamıyor çoğu gençlerimiz, çünkü kendi yaşamında asla olmayacak şeyler bu geçmişte yaşadıklarımız.
Bizim çocukluğumuzda, çocuklara sıkça sorulan, günün moda sorusu şuydu: "Büyüyünce ne olacaksın bakiim yavrucum?.." Gerçi aynı soru hâlâ soruluyor ya neyse... Sanırım henüz 9-10 yaşlarında filandım... Evimize eşiyle misafirliğe gelen bir amca bana gene bu soruyu sormuştu. Ben de o dönemde çocukluğun keyfine öylesine kaptırmıştım ki kendimi, o amcaya şu yanıtı vermiştim: "Valla amca, ben çocukluğu çok sevdim, o yüzden büyüyünce de çocuk olucam!.." Bu muzip yanıtı o günden beri aklımdan hiç çıkarmadım. Çocukluğumda acılar, sıkıntılar, üzüntüler yaşamadım mı, tabii ki yaşadım, belki fazlasıyla ama çocukluk öylesine büyülü ve tertemiz bir dünyaydı ki, tüm bu üzüntülü anların önüne geçen hep neşe, keyif, haz ve mutluluk olmuştu benim için...
İçimizdeki çocukluk hiç bitmesin.
Sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim..