Merzifon’a ikinci gelişimdi. İlkinde çok kalmadan şehirden ayrılmıştım. Bu durumda şehri yeterince tanıma fırsatım olmadı.
Zaten bir şehri tanımak değil günleri, yılları alır. Ancak kısa süre içinde şehri dolaşan kimselere şehir bir şeyler fısıldar. Siz o fısıltıdan çok şey öğrenebilirsiniz.
Merzifon; yaşadığım yere göre kısa aralıklarla uğranacak bir yerde değil. Bu gibi yerlere ya planlı olarak gidilir, ya da yolunuzun üstünde olur. Ben de Çorum’un bütün ilçelerini dolaşmak için Ünye’den yola çıktım ve ilk geceyi Merzifon’da geçirdim.
Şehre bir öğle sonrası varmıştım. Konaklamak için yerimi ayırttıktan sonra şehri dolaşmak istedim. Daha önce gezdiğim yerler haricindeki güzergâhları tercih ettim. İrfanlı Anadolu Lisesi Müdürü Nihat Sarı’nın Ünyeli olduğunu öğrendim. Zaten konakladığım yere yakındı okulu. Tanışmak için yanına uğradım. Daha sonra da Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışan Müzeyyen Yurt’u ziyaret ettim.
Tanıdıklarımı ziyaret ettikten sonra akşam olmuştu. Bir nevi gurbette olduğum için yabancı bir odada vakit geçirmek zor olacağından sokak lambaları eşliğinde cadde ve sokakları dolaştım.
Her adımımda farklı bir yer görüyordum. Nihayetinde Merzifonlu değildim. Her şey bana tabii olarak yabancı geliyordu.
Gece sokakları dolaşırken en çok en çok dikkat çekilen şeyler iş yeri tabelaları olur haliyle. Çünkü renkli harflerle yazılır ve bulunduğu binanın önünü aydınlatır. Ayrıca gündüzün fark edemediğiniz bu isimleri geceleri daha net okursunuz. Ben de öyle yaptım. Ve önüme gelen bütün tabelaları okumaya başladım.
Merzifon ile Samsun arası yaklaşık 110 km uzaklıkta ve bu mesafe takribi olarak 1,5 saatte alınıyor. Tabelalara bakılırsa büyük şehirlerden pek farkı yok. En çok dikkatimi çeken isimler ise dünyanın hiçbir ülkesine ait olmayan kelimelerden olmuş olması.
Ben bu isimlerin; İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca veya daha birçok dünya ülkesinin lisanında olmasını anlıyorum. Bulunduğum ülkeden dolayı da “yerli” kelimeleri tanıyorum. Ancak ismin bir kısmı yabancı, diğeri yerli kelime olması hep bana tuhaf gelmiştir. Çünkü hiçbir dilin lügatinde yok.
Konuyla ilgili birkaç kişi ile sohbet ettiğimde aldığım cevap “Gençlerin ilgisini çekmek için” şeklinde olmuştur.
Merakım şu: Ya bütün isimler yerli olsaydı, gençler başka ilçeden mi alış-veriş yapacaklardı.
Neyse, bu işi fazla irdelemeyelim. Yoksa biri çıkıp “Sana mı soracaktık” diyebilir.
Sustum…