Merzifon’da eskiyi özleyenler ve geçmişe yolculuk etmek isteyenlerin tercihi olan antika dükkânı AK-BA Ticaret, köklü tarihi barındıran eşyaları ile hizmet vermeye devam ediyor. Mağaza sahibi Aziz Bilgen gazetemize antikacılık mesleği hakkında bilgiler verdi.
BAHA’NIN HATIRASINI YAŞATIYORUZ
AK-BA Ticaret sahibi Aziz Bilgen, bu mağaza ile yıllardır tutkusu ve merakı olduğu antikacılık mesleğini gerçekleştirdiğini söyledi. Mağazalarının açılış süreci hakkında bilgi aldığımız Bilgen, “Babam Gümüşhacıköy’de 1947-1948 yılından itibaren esnaflık yaptı onun yanında yetiştim ve hayatım ticaretle geçti. Gümüşhacıköy’de esnaflık yaptım, siyaseti partilerde ve sivil toplum örgütlerinde görev yaptım. 1999 yılında Gümüşhacıköy belediye seçimlerinde aktif görev yapmıştım. 2002 yılına kadar belediye başkan yardımcılığı görevi ile genel koordinatörlük yaptım. İki buçuk yıl sonra görevimden ayrıldım. Görevi bıraktıktan sonra aklımda ticaret yapmak yoktu. Burası benim 10-15 yıl öncesinden kafamda tasarladığım bir mağazaydı. Gümüşhacıköy’de nerede açabilirim diye çok değerlendirdim ve bu iş için uygun bir yer olmadığını düşündüm. Merzifon nüfus itibariyle büyük bir bölge ve tarihi olarak geçmişi olan bir ilçe gözüyle değerlendirerek burada mağazamı açmaya karar verdim. AK-BA ticaret biraz daha manevi noktada ağır basıyor. Çok yakın arkadaşım olan Ömer Karakaya’nın Baha adında engelli oğlu vardı onun isminin ilk iki harflerini alarak AK-BA ticaret olarak mağazamızı açtık. 2012 yılında mağazamızı açtıktan bir ay sonra Baha rahmetli oldu. Ve onun hatırasına bu mağazayı ismiyle ayakta tutmaya çalışıyoruz” dedi.
EŞYALARIMIZ ORİJİNALDİR
Koleksiyonlarında bulunan ürünlerin hepsinin orijinal olduğunun altınını çizen Bilgen, “Babaannemin babası Amasya genelgesine ve Sivas Kongresine katılmış. Ve 1920 yılında Atatürk’ün 50 kişiyi çağırdığı kurucu meclis üyesiydi. Ve 1923 yılında Amasya milletvekili olan insanın ikinci nesil torunuyum. Aile olarak geçmişten geleceğe taşıyabilecek nitelikteki ürünlere merakımızdan dolayı koleksiyonlarımız vardı. Mağazamızda 100 yıllık antika ürünlerimiz, dekorasyon ürünlerimiz, el sanatı ürünlerimiz var ve bütün ürünlerimiz orijinaldir. Taklit veya imitasyon değillerdir. Birçok ürünümüz var şu anda hepsini saymam zor. İnsanların buraya gelip görmeleri daha iyi olur. Biz halkımız için elimizden geldiği kadar en güzel şekilde hizmetimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu.
EL SANATI YAPAN İNSANLARA DESTEK OLMAMIZ LAZIM
Konuşmasının sonunda el sanatlarına emek veren insanların destek görmeleri gerektiğini belirten Aziz Bilgen, “Bu işin ticaretini resmi olarak yapan insanlardan ürünlerimizi temin ediyoruz. Yurt dışına gidip geldiğim zamanlarda kendim de sağladığım oldu. Bölgemizde el emeği ürün yapan insanların insanlar var. Bu insanların tezgâhı veya sanayide bir dükkânı yok ürünleri hep evlerinde yapıyorlar. Organize sanayide işçi olan arkadaşlarımız evlerinin bahçesinde dar alanda Cumartesi ve Pazar günleri fırsat bulduklarında el sanatlarını yapıyorlar. Ben de burada onların adına satışlarını yapıyorum. Kendi adıma yapmıyorum çünkü el sanatlarının gelişmesi lazım. İnsanların el sanatlarını görüp almaları lazım ki o insanlara destek olalım. Burada güzel masalarımız var Ziya Bilir arkadaşımız yapıyor. Dışarıdaki ürünleri sanayide Mehmet diye bir arkadaşımız var o yapıyor. Kendi ürünümün dışında emeklerini verip de pazarlama imkânı olmayan insanlara bu konuda hizmet vermeye çalışıyorum. Ürünleri satarken de kar amacı gütmeden satıyorum. Amacım hem bölgemize bir katkı hem de el sanatı yapan insanlarımıza destek olmak.” dedi.
GEÇMİŞ DÖNEMİ HATIRLATMAK BANA MUTLULUK VERİYOR
Ticari getiriden çok insanlara geçmişten gelen güzellikleri göstermenin kendisine mutluluk verdiğini dile getiren Aziz Bilgen, “Mağazayı açtıktan sonra ticari olarak maalesef çok etkili olmadı. İnsanlarımız geçmişin ne olduğunu unutmuşlar. Ve geçmiş ile gelecek arasında bağ koparılmış. Ülkemizin düzeni bu şekilde diyebiliriz. Ama ne olursa olsun insanımız geriye dönüp batkılarında ben ne idim, ne oldum, ne olabilirim hesabını sorusunu sormaları lazım. Bu bizim bölgenin insanı olduğu gibi ülkemizde de maalesef insanlarımız günlük yaşıyorlar. Geçmişlerini geleceğe taşıma gibi bir heves içerisinde değiller. Ticari olarak beklentimin altında kaldı ama bu beni rahatsız etmiyor. Çünkü ben insanlara görmedikleri güzellikleri onlara göstermekten dolayı mutluyum. İnsanlar buraya gelip gezmeleri yeterli benim için almaları şart değil. İnsanlara geçmiş dönemi hatırlatmak bana mutluluk veriyor. Maddi boyutunu düşünüyoruz ama her şeyin bir bedeli olduğuna inanmıyorum. Buradaki ürünleri maddi olarak da değerlendirmiyorum. Değerlendirmemin sebebi bu ürünler elden çıktığı zaman tekrar bulunması zor ürünler olduğu için satıldığı zaman biraz üzüntü veriyor. Maddi olarak çok beklenti içerisinde değilim.”ifadelerini kullandı.
ÖZEL HABER : TUĞÇE DEMİRTAŞ
Yorumlar
Kalan Karakter: