reklam
reklam
38,4558 %-0.1
43,5646 %-0.45
3.988,10 % -2,02
96.777,92 %2.883
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

BİZİM ÇOCUKLARIMIZ

YAYINLAMA:

Bugün 2021-2022 Eğitim ve Öğretim yılında karnelerini alarak evlerine koşan çocuklarımızı karşılamaya hazır mıyız?

Kapıdan girer girmez zaten çalışmadın ki aldığın notlardan ne bekliyordun sözlerini sakın çocuklarımıza söylemeyin.

Onlar bizim geleceğimiz bir kaç gün sonrada sınavları var onlar bu sınavları başaracaklardır. Çünkü bu ülkenin geleceği onlardır.

Lakin her insanın bir ışığı var ama, çocuklarımızdan yayılan ışık daha güçlüdür.

Eğitimci olduğum için olaylara eğitimci gözüyle baktığımda sokaklarda trafik ışıklarında araçların  önünü kesen ve bir lokma ekmek için dilenen çocuklardan gelecekte ne bekleyebiriz ki oysaki bu çocukların geleceğe iyi bakabilmesi için sağlıklı bir ortama ihtiyaçları vardır.

Bu nedenle sınava giren çocuklarımızın üniversiteleri okuduktan sonra ülkelerine başarılı birer birey fert olarak hizmet vermeleri için onlara iş imkanları hazırlamamız gerekmez mi?

Yoksulluk çocuk üzerinde görülen en büyük beslenme yetersizliğidir. Sağlıklı beslenemeyen çocuk ilerleyen yaşlarında sağlıklı karar verme yetkisinden uzak kalır.

Oysaki, Anayasa'mızdaki sosyal devlet nerededir? Besleyebileceğin  kadar çocuk ve sağlıklı nesil ülkelerin kaderleri olmalıdır.

Annelerin eğitimsizliği, babanın işsizliği yeşeren neslin felaketi olmaktadır. Küresel işsizliğin hızla yayıldığı bir dünyada gençlerimize ne yazık ki iş imkanı sağlayamıyoruz. Bizim çocuklarımız sınava girdiği halde dışarıda kalmaları bizleri düşündürmüyor mu?

Yoksulluğun sonu açlıktır, açlık vücuttaki organların yok olmasını sağlayan en büyük etkendir.

Yoksulluk şiddetin en kötü şeklidir. Açlık hastalık getirir, insanlarda özgüvensizlik yaratır, şiddet yaratır.

Çünkü yoksul beden ezikliktir, bizler dünyada birlik, beraberlik huzur ve sağlıklı yaşamı bir türlü sağlayamadık ki bunlara yapacak çözümleri arayalım.

Çalışma ofisimize bakın çalışanlara gelen yemeklerin ve ekmeklerin %50 si israf edilmekte ve çöpe gitmektedir. Oysaki onlara muhtaç ne kadar insan ve hatta sokaklarda yaşayan hayvanların olduğunu düşünmek lazım.

Osmanlı İmparatorluğunun en güzel örneklerinden biriside vakıflardır, örnek olarak düşünelim çeşitli şehirlerimiz de aş evleri yaptırmışlar camilerin yanına imaretler açmışlar bölgede yaşayan yoksul aileler varsa çocuklarının karnını doyurmaları sağlansın diye.

Bakın ithalat yaptığımız komşularımızla  aramızda bir kriz çıktı mı, Bizim üreticimizin malları ellerinde kalır,, aslında komşularımızda yaşayan halklarla bir sorunumuzun olduğu söylenemez, halkıda onu yönetenin yanlış kararları sonrası oradaki halkında açlıkla karşı karşıya kalması gerçeği vardır. Bizde de madalyonun yüzü farklı olmadı mı, halk ucuz sebze yeriz düşüncesini beklerken rant geliri elde etmek isteyen kişiler yüzünde halk pahalı sebzeleri tüketmek mecburiyetinde kalmadı mı?

Balık çok çıktığı zaman fiyatlar düşmesin diye balığın büyük bir kısmını denize dökmedik mi ama tüketiciyi koruyan yasalar uygulansa  oto kontrol mekanizması çalışsa halkın yararına kararlar kontrol edilse fakir fukara daha rahat bir nefes almayacak mı diye sorarım kendi kendime.

Hadi hayırlısı evinde  sıcak çorbası olmayan insanlara sabır diliyorum.

Saygılarımla.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *