AŞK GÜZEL SÖZCÜK YAPABİLENE
Hayatın en güzel yüzü nedir bilirmisiniz, geldiğimiz dünyada güzel yaşayıp arkamızda da hoş seda bırakabilmektir. Dört gün önce yaşadığımız internet çılgınlığında ki 14 Şubat neden se artık insanları alışveriş çılgınlığına yönelten bir oyuna dönüşmekten geriye ne bıraktı sanki bakın yine bir günde 3 kadınımız katledildiği gibi 16 yaşında evlendirilmek istenen Sıla kızımızı da alıp götürdü.
Allah aşkına bir tezatlar dünyası değil mi? şimdi yaşadığımız bu dünya oyasa ki, ne güzel kelimedir! Seni seviyorum. Seni seviyorum sözü; Birlikteliğin huzurlu ve mutlu bir yaşamın anahtarıdır. Ve yine bir sevgililer günü geldi gitti. İnsanlar harıl harıl ne hediye alsam ki, derdine düştü, hâlbuki en büyük en güzel hediye vicdandır, sevildiğini bilmektir, vicdanlı bir insan her kim olursa olsun karşısında ki insanı asla kırmak, incitmek, yaralamak istemez ona yüreğiyle, kalp gözüyle bakar. O vakitte güven kendiliğinden ortaya çıkar. Güvendir; En değerli hediye sevgidir.
Kalpten, içten, candan, gönülden sevdiğine kıymet vermektir. Ona değerli olduğunu hissettirmektir sevgi, O’nunla çocuk olup, O’nun için dik durmaktır, gün olur dayandığı dağ olmaktır sevgi. Tabii bütün Aşklar tatlı başlar. Benken Biz olur. Evet, bütün aşklar tatlı başlar. Bazı aşklar evlilikle taçlanır. Evliliklerde Karı Koca’nın bir birlerine verdikleri en güzel en değerli ömürlük hediye ise iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta güvenle sonsuz aşkım diyebilmektir. Tatlı başlayan bütün aşklar bazen kendim ettim kendim buldum olur, bazen de o kadar canı yanar ki insanın sende benim hatalarımdan birisine döner… Sonsuz aşkım diyebilene
Gelelim 14 Şubat Sevgililer gününe; Günümüzde, tarihsel olarak o kadar çok incelendi, yazıldı dile geldi ki şimdiler de Atatürk ve inkılâplarından sonra yani kadınlar günü, çocuklar günü sonra sevgililer günü ve doktorlar, hemşireler hastalar, engelliler, yaşlılar… İnsana verilen önem için anlam ve arayışlarının özel günlerin temsilleri çok önemlidir.
Araştırmalar majör den minöre toplumsal gelişimin yapı taşları kendine verilen değer hiyerarşisinin varoluş katmanlarını oluşturmak için kendini oluşturmak adına kendiniz için başkalarını kullanmanın en olağan yolu olan barınma, yemek, giyinmek, kendini geliştirme, eğitim, hediye, alışveriş bu olayın ticari yönünü geliştirdi. Alışveriş Merkezleri ve artık neredeyse Dünya’nın öbür ucundan internetten bir tıkla kapınıza gelen ürünler için bu güne özel çılgınca kampanyalarla vatandaşlara satış yapmanın yollarını aramaktalar. Sevgiyi bir güne sığdırmak o güne değer verip sadece o gün sevgi sözcükleri söyleyip diğer günlerde monoton bir hayat sürmenin yanlış olduğu kanısını taşımaktayım. ‘’Sevgi ışığı parladığı sürece; Hayatın her dakikası, her günü değerlidir, her şey gelip geçiyor, geriye bir tek sevgi kalıyor. O yüzden sevdiklerinizden sevginizi esirgemeyin unutmayın ki en büyük hediye sevgidir”
O zaman bu cinayetlerin bir son bulması yaşadığımız toplumda erkek egemeliğinin son bulmasıyla mümkün olacağı kesindir bakınız meclise seçip gönderdiğimiz kadın milletvekillerimiz bile belirli bir zaman sonra erkek milletvekilleri gibi hareket etmiyorlar mı? Oysa ki onların bir ana olduğunu düşünün bacınız kardeşiniz lütfen bu toplumun yaraları artık deşmeyi bırakın bau kadın cinayetleri son bulsun.
Kendinize güvenin artığı güzellikleri görmeyi, başarıyı, sevinci, mutluluğu, paylaşmayı, hayatınıza kattığınız güzel günlerde ben merkezinden çıkıp, biz olmanız dileğiyle… Hayatınızdan sevginin, huzurun, mutluluğun, aşkın eksik olmaması temennisiyle… Sağlıkla, Aşkla, Mutlulukla kalın.