reklam
reklam
38,4684 %-0.05
43,6135 %-0.37
3.990,89 % -1,95
95.005,46 %0.246
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

NEREDE KALDI KOMŞULUK?

YAYINLAMA:

Medeniyet dediğimiz şey bu mu acaba dedirten cinsten bir olay insanı alıp ta eskilere götürmekten geri kalmıyor. Çünkü bu modern olduğumuz şeye baktığımızda değerlerimiz kaybolduğu gibi komşuluk ilişkilerini de nerede ise bitirir  duruma geldi.

Çocukluk anılarımıza baktığımızda kısacası 50 yıl gibi bir zaman dilimi içerisinde ne yazık ki komşuluk yok olmuş oysa ki bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz komşuların evlerinde biraz daha uzağa gidin bir mahalle ötede ki arkadaşlarımızın evlerin yatıya bile kaldığımız olmadı mı?

Şu anda büyük şehirlerde aynı apartmanda oturanların birbirleriyle hiç komşuluk ilişkileri yok gibi, ilişkiyi bırakın bir vatandaşın burada bu beyler oturuyor mu  cevabına ise bilmiyorum kardeşim demekle yetiniyoruz.

Oysa ki bizlere atalarımız böyle mi anlattılar komşu komşunun külüne muhtaçtır sözü nerede kaldı, annelerimiz kızım komşudan birazcık tuz al gel dediğimiz olay yok oldu bir tuz için bile markete gider olmadık mı?

Oysa ki sokakta düşüp yaralansan komşumuz görse dahi görmemezlikten gelmez olmadı m?

Kısacası “kimsenin birbirine acımadığı, birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği, soğuk ve umutsuz bir dünyada yaşıyoruz neden bu hale geldik biz ben şahsen böyle modern bir toplumda yaşamayı istemiyorum. Gece saat kaç  olursa olsun komşumun kapısını çalıp çay içmeye geldik demek istiyorum.

Bu yaşantı genellikle büyük şehirlerde daha çok görülür oldu bunun da nedeninin bence mahalleleri kaldırıp sevimsiz bloklar dikerek nerdeyse bir kasabayı bir bloğa yerleştirir olduk. Böylece kimliksiz apartmanlar kimliksiz şehirler ve kimliksiz insanlar inşa eder olduk.

Geniş aileler kentleşmeyle beraber çekirdek ailelere dönüştü. Evlenen gençler sanki evdeki büyükler onları ısıracakmış gibi kendi başlarına yaşamaya başladılar sıkıştıklarında yine ana ve babalara koşsalar bile kendi başlarına yaşamaya başladılar. buda ülkede yaşamalı her geçen gün zorlaştımaya başlamadı mı? Bir kazan kaynayacaksa bu iki kazana çıkmadı mı?

Pandemide görmedik mi işsiz kalan çocuklarımız emekli olmuş ebeveylerine sığınmadılar mı? Ama gelin görünki yine de ayakları yer tutmaya başlayınca onları terk ederek kendi başlarına hükmetmeye başladılar.

Çocuklar oldu sanki bunların çocuk bakıcısı ebeveynlermiş gibi mecbur tutmaya başladılar. Elden ayaktan düşüncede bu yaşlıları huzur evlerine atıp yerlerine bir adet kedi köpek alıp onlara bakmadılar mı?

Tanıştığı insana ilk anda güven duyanlar sadece yüzde 9'dur. Bu olumsuzlukları ötekileştirmelerle ve kutuplaşmalarla tetiklediğinizde insan ilişkilerinde isteksizlik ve gönülsüzlük esas hale geliyor. Zaten insana da tam olarak güvenemiyor, çünkü televizyon izlerken görüyorlar ki en yakınları insanları dolandırmadan geri durmuyor.

Nostaljik duygular üreten ilişki biçimiyle komşuluk yok oluyor. Adının komşuluk olup olmadığını bilemem fakat giderek başka ilişki biçimleri komşuluk diye tanımladığımız şeyin yerine geçtiği görmekteyim ki inşallah eski yaşadığımız sıcak ve cana yakın günlere döneriz ama benim hiç böyle şey olamayacağına karşı olumsuzluğum devam ediyor.

Samimi ve sıcak insanlarla karşılaşmanız umuduyla.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *