KAYIP VE YAS
Yaşamın tehlikeye girmesi, bir yakınını veya maddi gücünü kaybetme veya kaybetme tehdidi ile karşılaşılması durumunda insanların ortaya koydukları duygusal, davranışsal ve düşünsel tepkilere yas tepkileri adı verilmektedir. Yas her ne kadar bir yakınını veya sevdiğin bir kişiyi kaybetmekle ortaya çıkabilmekteyse de aslında bağlılık geliştirilen herhangi bir nesnenin kaybı sonrasında da yas süreci yaşanabilir. Bu kayıp bir evcil hayvanın kaybedilmesi, bir evliliğin veya ilişkinin sonlandırılması, iş değiştirme veya maddi kayıplar gibi olabilmekte ve bu durumlar da yas sürecine sebep olabilmektedir.
Yas kavramı için önemli olan etkenlerden birisi kaybedilen nesne veya ilişkinin kayıp yaşayan kişiye göre önemidir. Bir kişi için hiçbir önem ifade etmeyen kaybedilen nesne veya ilişki bir olumsuz durum ifade etmezken bir başka kişi için kaybedilen nesne oldukça önemli ise kişide yas tepkileri görülebilmektedir. Çünkü yas, bir kayıp sonrası başlayan yeni duruma uyum sürecidir. Alışılagelmiş durumdan farklı olan ve yeni oluşan duruma adapte olabilme noktasında gösterdiğimiz bir yetenektir. Bu durum ise belirli bir zaman almakta, bir sonuçtan ziyade bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaşanan kayıplar uzun süren hastalık sonucunda olan bir ölüm gibi beklendik ya da öngörülemeyen bir olay neticesinde aniden ortaya çıkan ani kayıplar da olabilir. Yas süreci de yaşanan kaybın beklendik veya ani olması durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Her ne kadar yaşanan yas durumu bireyin öznel durumuna göre şekillense de sosyal ve kültürel durumlardan da etkilenebilmektedir. Bireylerin kayıp sonrası tepkileri yaşadıkları kültürden ve öznel yaşantılarından etkilenmiş olsa da genel düzeyde duygusal, davranışsal ve fizyolojik tepkileri de görülmektedir. Duygusal ve davranışsal boyutta ağlama, umutsuzluk, kaygı, tükenmişlik vb. gibi tepkiler; bilişsel boyutta sürekli düşünceler, düşük özgüven, konsantrasyon güçlüğü vb. ve fizyolojik tepkilerde ise iştah kaybı, halsizlik ve madde kullanımı gibi tepkiler görülebilmektedir.
Yas sürecinin yukarıda bahsettiğim tepkilerinin 6 ay ile 2 yıl arasında sürmesi ve giderek etkisinin azalması beklenmektedir. Bireyler bu süre sonunda normal günlük yaşamlarına dönmelidir. Yas ile başa çıkmada sosyal destek mekanizmalarından faydalanmak oldukça önemlidir. Kültürün ve yaşanılan bölgenin desteğinin alınması gerekebilir. Duygularınızı ve düşüncelerinizi, kayıp ile ilgili anılarınızı ve geçmiş deneyimlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Kayıp sonrası kabullenmeyi sağlamak için konuşmanın iyileştirici etkisinden faydalanın. Günlük rutinlere dönmeye çalışmak iyileştirici etkide bulunacaktır. Günlük yapmanız gereken işlerinizi planlayın ve sorumluluklarınızı ihmal etmeyin. Bununla birlikte bahsedilen tepkilerin şiddetinin artarak devam etmesi ve yaşam kalitenizi azalttığını farkettiğinizde ise psikolojik destek almaktan çekinmeyin.
Unutmayın, yas süreci bir yolculuktur ve bu yolculuk kişiye özeldir. Önemli olan o yolculuğu sağlıklı bir şekilde atlatabilmektir. Herkese sağlıklı, mutlu ve Uğurlu bir hafta olması temennisiyle...