HALK İÇİN HALK ZATEN SİZİN YANINIZDA OLACAKTIR
Halk için hizmet etseniz de bu halk mutlu olsa daha iyi değil mi? Siyaset kurumları ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık, güvenli vb. sorunlarını çözmek ve halkın refah durumunu sağlamak üzere iktidara talip olmuyorlar mı?
Bunun üzerinden de politikalar geliştirerek toplumun sorunlarına çare üretmeye çalışmaları gerekmez mi?. Buna bağlı olarak ilgili alanlarda projeler geliştirip, etkinlikler yaparak ve halktan kendilerine hizmet etmek üzere oy istemezler mi?
Daha sonra bu projeleri üzerine halk bir tercih yapar ve kendi yöneticilerini seçerler. Buraya kadar her şey normal ve demokrasi de bunu gerektirmez mi?
Hükümetlerin normalde sorun çözme ve yaşamı kolaylaştırma adına toplumun öncelikleri dikkate alınarak kısa, orta ve uzun vadeli programlar yaparak, kamu gelirleri ve kamu harcamaları dengelenmek üzere bütçeler oluşturarak bu bütçelerle de projelendirilen hizmetler gerçekleştirilmeye çalışırlar, bazen bu işler her zaman planlandığı ve istenildiği gibi gitmeyebilir. Bazen doğal felaketler bazen olağanüstü durumlar farklı çalışmalar yapılmasını gerektirir.
Devletin yönetim kademeleri merkezi ve yerel olmak üzere iki koldan yürütülür. Merkezi yönetimde bakanlıklar ve bağlı kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimler ve bağlı kuruluşlar vardır. İşte sıkıntılı durumda tam burada başlıyor. Bazen merkezi yönetimde farklı siyasi oluşum, yerel yönetimde de farklı siyasi oluşumlar söz sahibi olabiliyor. Sıkıntının kaynağı da tam bu nokta oluyor. Başlıyor çatışmalar. Sen yaptın yok ben yaptım. Sen yapamadın, ben senden daha iyi yapıyorum vs. gibi tartışmalar uzayıp gidiyor.
Gerçi bu tür siyaset biçimi 1970’li yıllarda az da olsa yaşanmıştı ama bu kadar etkili olmamıştı. Geçtiğimiz yıllarda hemen pandemi öncesine denk gelen bir süreçte tarımsal sıkıntılar başladı ve insanların en fazla tüketmiş oldukları doğal ihtiyaç maddelerinden patates ve soğan stokları yapılmaya başlandı. İnsanların bu doğal gıda maddelerine erişimi engellendi.
Buna bağlı olarak da devlet kendince önlemler alarak çadırlar kurarak bu gıda maddelerine erişimi sağlamaya çalıştı. Oysa bu gıda maddelerinde üretimsizlikten kaynaklı sıkıntı yoktu. Muhalefet bunu bir siyaset malzemesi yaparak kullanmaya başladı Çünkü hemen her gün o kuyruk görüntüleri ve bunun üzerinden gelişen siyasete malzeme olunmuştu. Aradan zaman geçti ekonomik krizin ortaya çıkmasıyla birlikte bu kez ucuz ekmek kuyrukları ortaya çıktı. Şimdi de bu kuyruklar üzerinden hemen her gün görüntüler ve siyasi söylemler gelişti. Birisi ucuz ekmek satmaya çalışıyor, diğeri ekmek büfesine elektrik vermiyor. Yani özetle bu tür gıda maddeleri üzerinden siyaset yapılmaya çalışılıyordu. Çünkü siyaset diplere inmişti.
Ucuz gıda maddesine mi ihtiyaç var? Tarım üreticilerine destek verin, girdileri ucuzlatın ki halkta ucuz gıda temin edebilsin. Aracıları ve tefecileri aradan çıkarın ki esnaf ucuza ürün satabilsin. . İşte o zaman halk size gerektiğinde oylarıyla desteğini esirgemeyecektir.