reklam
reklam
39,7257 %0.16
45,8826 %0.2
4.297,26 % 0,14
102.578,15 %-1.069
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

KARA, YAĞMURA RAĞMEN

YAYINLAMA:

Garip gurabanın hayatta en sevmediği mevsimdir kar çünkü onların direk başına yağar içini üşütür bu nedenlede onların umudu, hiç bitmeyen bahar mevsimidir, içinde kar da yağar, fırtınada kopar. Ama çiçekler açmaya hep devam eder. Yazı daha çok severler banklarda uyurken içleri hep sıcaktır.

Hiç düşünür müsünüz, ses bile çıkartmadan köylerimizi, kentlerimizi ele geçiren o beyaz tanelerin gücünü? Aylarca kapalı kalan köy yolları. Orda yaşayan insanlar ne yer, ne içer hiç düşündünüz mü? Karda yürürken ilikleri buz tutan çocukların ayak seslerini kaçımız hissederiz tenimizde acaba? Toprak dam evlerinde buzu eriterek ağzında su kanalı açan çocuk seslerini alışveriş merkezlerindeki yazar kasaların sesleri susturur mu acaba?

Kış mevsimi hayatını ele güne karşı sürdürmek için elini, ayağını, yüzünü ayaz yanığıyla öpüştürdüğünü kaçımız düşünürüz karda yürüyen ayak seslerinin? Ya da ulaşımın tamamıyla kesildiği koşullarda kaç adet sağlıksız bebeğin yaşama karıştığını içimizden geçiririz?

Nerede karla mücadele eden insanları görsem çocukluğum gelir aklıma. Ardahan ilinin Göle ilçesindeki Yeleçli Köyü’ndeki anamın karla savaşını anımsarım. Toprak damlı evimizin kapısını, penceresini kapatan kar yığınını  açmak için ailece verdiğimiz direnme gözümün önüne gelir saçlarım aklanır çiğ düşer kirpiklerime kendimden geçerim. Ansızın anama yazdığım şiirimin şu dörtlüğü dökülür avuçlarıma “Yıldızların altında/ Dolunayı emzirirdi annem/ yaman eserdi fırtına/ Ağlayarak uçardı kar taneleri”

Pencereden doğayı seyredince bardan bardan atan karın görüntüsü romantik gelir içimize. Eş deyişle “Davulu sesinin kulağa uzaktan hoş gelmesi” gibi. Nasılsa kedilerin kalorifer dairesinde olduğunu düşünüyorsunuz, köpekler kuyruğunu burnuna eldiven yapmış. Sığırcık şarkılarında nedamet  sedaları… Varsın fırtınaya göz kessin martılar, onların ki doğa gerçeği. Yılan, çıyan, karınca toprağın altında hedonist istençli… Ayı, kurt, tilki gibi yaratıklar inlerinde. Gerisi önemli değil.

Sizler kardan adamların hayalin kurun. Geleceğinizin zapt edildiğini değil. Ülkemize de aynen böyle bakıyorsunuz işte… “Enflasyon düştü diyorsunuz, altından kalkamıyorsunuz. Pencereden bakınca her şey güzel görünüyor, hele eviniz sıcak derdiniz tasanız yoksa.

Oysa yakında perdeler inebilir…

Giyotin niyetine…

Pencerenin görüntüsünden çekilin  hayata karışın biraz. Karda ki; Ayak seslerine ses katın. Görün erimez dediğiniz kar kütleleri nasıl da erirmiş ses katınca.

Karışın, kara, yağmura, fırtınaya doğsun yeniden doğa.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *