reklam
reklam
38,4549 %-0.1
43,6888 %-0.16
3.985,66 % -2,08
95.463,81 %0.557
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM “2022 YKS SONUÇLARI CİNSİYETÇİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YANSIMASIDIR”

“2022 YKS SONUÇLARI CİNSİYETÇİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YANSIMASIDIR”

Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Mustafa Ölgün, “2022 YKS Sonuçları Cinsiyetçi Eğitim Sisteminin Yansımasıdır” dedi.

Ölgün açıklamasının devamında, “3 milyonu aşkın adayın katıldığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından açıklandı. ÖSYM tarafından açıklanan verilere göre, kız öğrencilerin üniversite sınavına girme oranı, erkek öğrencilere göre çok daha yüksek. Ancak net ortalamaları ile ilgili veriler incelendiğinde, kız öğrencilerin belirgin bir biçimde sadece Türkçede erkeklerden daha yüksek net ortalamasına sahip olduğu görülmektedir. Sınava giren tüm adaylar içerisinde Türkçedeki net oranı kız öğrencilerde yüzde 19,195 erkek öğrencilerde yüzde 16,366 olarak gerçekleşmiştir. Diğer derslerde net ortalamasının erkek öğrencilere göre düşük olması, yaşamın her alanında yeniden üretilen cinsiyet eşitsizliğinin eğitimdeki yansımasını ortaya koymaktadır.

Kız öğrencilerin sözel ağırlıklı derslerde kısmen başarı oranı yüksekken, sayısal ağırlıklı derslerde başarısının düşük olması kız öğrencilerin eğitime erişimi açısından da eşitsizliği ortaya koymaktadır.

Kadınların yaşamda eşit fırsatlara erişmesi, cinsiyetçi kalıp yargılardan kurtulması ve yasal haklarını kullanabilmesi için eğitime erişmeye ve cinsiyetçi öğelerden arındırılmış, bilgi ve becerilerini geliştirerek onları güçlendiren eğitim politikalarına ihtiyaçları vardır. Ancak sınıfsal ve cinsiyet eşitsizliklerini derinleştiren siyasal iktidarın politikaları sonucunda kız öğrencilerin eğitime erişimi önündeki engeller daha da artmıştır. Ekonomik kriz ve pandemi süreci bu durumu daha da derinleştirmiştir.

Pandemi sürecinde, kentlerin yoksul bölgelerinde ve kırsal kesimlerde teknik altyapının yetersiz olması nedeniyle yoksul ailelerin çocukları uzaktan eğitime erişememiş, bu dönemde okul terkleri ve çocuk işçiliği artmış, kız çocukları eğitimden koparılarak geleneksel cinsiyet rollerine hapsedilmiştir. Kız çocuklarının okulu bırakma ve okula dönmeme riski bu dönemde daha da artmıştır. Okulların kapanmasıyla, ev içi işler ve kardeşlere bakma sorumluluğu çoğunlukla kız çocuklarına yüklenmiştir. Bu durum kız ve erkek öğrencilerin eğitime erişimindeki eşitsizlikleri arttırmış ve üniversite sınav sonuçlarında da bu durumun sonuçları görülmüştür.

İktidarın kesintisiz eğitim yerine hayata geçirdiği 4+4+4 eğitim sistemi, köy okullarının kapatılması ile taşımalı eğitimin yaygınlaştırılması, ekonomik krizin derinleştirdiği yoksulluk,  pandemi koşulları ve iktidarın cinsiyetçi politikaları nedeniyle ilk ve orta öğretimde kız çocuklarının okullaşma oranları her geçen yıl düşmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılında yüzde 98,9 olan kız çocuklarının okullaşma oranı, 2020-2021 eğitim öğretim yılında gerileyerek yüzde 93.1 olarak gerçekleşmiştir.

Kız çocukları evde, sokakta, okulda yani toplumsal yaşamın her alanında ciddi boyutlarda şiddet riski altında bulunmakta, cinsiyetleri nedeniyle daha fazla ayrımcılığa maruz kalmakta, karar alma süreçlerinde dikkate alınmamakta ve eğitimden koparılmaktadır. Kız öğrencilerin, tüm bu dezavantajlı durumlara rağmen 2022 YKS sonuçlarının da gösterdiği gibi, karşılarına çıkan tüm engelleri ve cinsiyetçi eğitim politikalarına rağmen sınavlara katılım oranı ve kısmen başarı göstermiş olmaları önemlidir. Eğitimin bütün kademelerinde eşitsizliği yeniden üreten her türlü ayrımcı ve cinsiyetçi politikalara son verilmeli, kız çocuklarının nitelikli eğitime erişimini sağlayan eğitim politikaları üretilmelidir ”ifadelerine yer verdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *