reklam
reklam
41,9307 %0,23
48,7822 %0,44
5.418,63 % -2,29
114.882,49 %0.936
Amasya
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

“Cumhuriyet Sadece Bir Yönetim Değil, Bir Umuttur”

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her yıl 29 Ekim sabahı, bayraklarla donatılmış sokaklara uyanırız. Marşlar yükselir, çocukların neşesiyle büyüklerin gururu bir araya gelir. Ama Cumhuriyet Bayramı sadece bir kutlama günü değil; bir hatırlayış, bir yeniden söz veriştir.

 

Cumhuriyet, bu toprakların en kıymetli kazanımıdır. Çünkü Cumhuriyet demek, bir milletin kendi kaderini eline almasıdır. Saltanattan halk iradesine; emirden fikre, susmaktan konuşmaya uzanan büyük bir değişimin adıdır Cumhuriyet.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bir aydınlanma projesidir. Kadınların seçme ve seçilme hakkından, eğitimde fırsat eşitliğine; bilimden sanata, düşünce özgürlüğüne kadar uzanan büyük bir medeniyet yürüyüşüdür.

 

Bugün hâlâ “Cumhuriyet nedir?” diye soranlara, cevabımız nettir:

“Cumhuriyet, herkesin eşit olduğu bir hayat hayalidir.”

 

Ama unutmamalıyız ki, Cumhuriyet kendini savunmaz; onu yaşatmak, korumak ve ileri taşımak bizlere düşer. 

 

Atatürk, her çocuğun okuyabildiği, düşünebildiği, kendi geleceğini belirleyebildiği bir Türkiye hayal etti. Ama bugün dönüp baktığımda, kendime şu soruyu sormadan edemiyorum:

“Gerçekten tüm çocuklar eşit mi?” 

Ne yazık ki cevabı kalbimi incitiyor.

 

Bugün hâlâ bazı çocuklar kitaplara ulaşamıyor.

Bazı çocuklar ise okula bile gidemiyor.

Kalabalık sınıflarda kaliteli eğitim vermek her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Tablet, internet, defter gibi en temel ihtiyaçlara erişemeyen binlerce çocuk var.

 

Bir yanda özel okullarda yabancı dille eğitim alıp robotik projeler yapan çocuklar…

Diğer yanda kaloriferi yanmayan sınıflarda, defteri, kalemi olmayan çocuklar…

 

Evet, Cumhuriyet çocuklara eşitlik vaat etti.

Ama bu eşitlik kâğıt üzerinde kalmamalı.

 

Gerçek bir Cumhuriyet, her çocuğun:

 

Kaliteli eğitime eriştiği,

Aç ya da yoksul olmadığı,

Hayal kurmaktan vazgeçmediği,

Sadece sınavla değil, sevgiyle büyüdüğü bir sistem olmalı.

 

Cumhuriyet Bayramı'nı kutlarken sadece marş söylemekle yetinmeyelim; sorumluluk alalım.

Cumhuriyet’i yaşatmak; sadece onu korumak değil, onu tamamlamak, eksiklerini gidermek demektir. Bu yüzden Cumhuriyet Bayramı’nda sadece ne kazandığımızı değil, kimlerin hâlâ kazanamadığını da hatırlayalım.

 

Çünkü gerçek bir bayram, ancak tüm çocuklar güldüğünde bayram olur.

 

Unutmayalım!

Cumhuriyet, çocuklara "Sen değerlisin." diyen bir sistemdir.

Ve bir çocuğun kendini değerli hissetmesi, o ülkenin geleceğini aydınlatır.

 

Sevgili çocuklar,

 

Cumhuriyet; sizin masanızdaki kitapta, bayramdaki neşenizde, elinizdeki kalemde, gökyüzüne saldığınız uçurtmada yaşar. Çünkü Cumhuriyet sizler için kurulmuştur.

Ve bu ülkenin en güzel geleceği, yine sizlerin ellerinde büyüyecektir.

 

Nice 29 Ekim’lere; umutla, onurla, birlikte…

 

Sevgilerimle,

Ayşe Can

 

Takip etmeyi unutmayın!

E-mail: [email protected]

Web Sitesi: https://birazayse.blogspot.com

Sosyal Medya: @biraz_ayse (Ayşe Can)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *