
Bir Kitap, Bir Dünya: Çocuklara Kitap Okumak Neden Hâlâ Önemli?
Geçen hafta masalların çocuk dünyasında nasıl bir köprü kurduğunu konuşmuştuk. O sıcak sesin, gece yatmadan önce kulağa fısıldanan ‘Bir varmış Bir yokmuş ’un, sadece bir uyku öncesi ritüel değil; aynı zamanda bir karakter inşası olduğunu hatırlatmıştık.
Bu hafta o köprünün bir diğer ayağını konuşmak istiyorum: Kitaplar.
Okumak, Görünmeyeni Görmek
Çocuklara kitap okumak, yalnızca kelime öğretmek değildir. Bu, onlara kelimelerin ardında saklı dünyaları göstermektir. Her kitap, bir çocuğun iç dünyasına açılan yeni bir pencere; belki de daha önce hiç bilmediği bir duygunun ilk kez farkına vardığı andır. Bir kitap sayesinde bir çocuk ilk kez birinin acısını hisseder, bir hayvanı anlamaya çalışır, uzak bir ülkeyi merak eder ya da yalnız bir karakterle kendini özdeşleştirir.
İşte bu yüzden, kitaplar yalnızca birer bilgi kaynağı değil, birer empati aracıdır. Ve empati, günümüz dünyasında eksikliği en çok hissedilen duygulardan biri değil mi?
Hayal Gücü, İnşa Gücüdür
Bir çocuk ne kadar çok kitap okursa, o kadar çok dünya kurar. Hayal kuran çocuklar büyüyünce sadece hayalci olmaz, yaratıcı da olurlar. Çünkü bir hikâyenin nasıl başladığını, nasıl bittiğini görmek, olaylar arasında neden-sonuç kurabilmek, karakterlerin kararlarını anlamak; düşünsel becerilerin temelini oluşturur.
Bir tablette izlenen hızlı akan görseller çocuğa her şeyi hazır sunarken, kitap çocuğun zihnini çalıştırır. Okurken karakterin ne hissettiğini tahmin eder, bir sonraki adımı düşünür, bazen sayfayı çevirmeden önce kendi alternatif sonunu bile kurgular.
Yani kitap, çocuğun hayal gücünü sadece beslemez; onu eğitir, geliştirir, yapılandırır.
Dilin Gelişimi, Düşüncenin Gelişimidir
Kitap okuyan çocukların kelime hazinesi geniş olur, anlatım gücü kuvvetlenir. Daha önemlisi, düşüncelerini daha sağlıklı ve etkili şekilde ifade edebilir hâle gelirler. Bu da sadece akademik başarı değil, sosyal ilişkiler için de büyük bir avantajdır.
Oysa bugün birçok çocuk, saatlerini dijital içeriklerle geçiriyor. Evet, bazıları eğitici olabilir; ama çoğu zaman çocuğun aktif değil, pasif olduğu bir izleme deneyimi sunuyor. Oysa kitapta çocuk katılımcıdır; her sayfa, onun zihin emeğiyle anlam kazanır.
Okuma Saatleri, Sevgi Saatleridir
Bir çocuğa kitap okumak sadece eğitsel değil, duygusal bir eylemdir de. O an, çocuğun bir yetişkinle geçirdiği en yakın, en sıcak anlardandır. Dizine başını koymuş bir çocuk için kitabın içeriği kadar o anın duygusu da yer eder belleğine. Yıllar sonra hangi kitap okunduğu belki unutulur, ama o anda hissedilen güven, sevgi ve bağ kalır.
Peki Ne Yapmalıyız?
*Günde 15 dakika kitap okumak, bir çocuğun dünyasını değiştirebilir.
*Evde kitaplar görünür yerde olmalı; çünkü çocuklar gördüklerini örnek alır.
*Okumayı sadece ödev olarak değil, bir keşif alanı olarak sunmalıyız.
*Kitap seçiminde çocuğun ilgisine kulak vermeliyiz; sevdikleri konulardan başlamak, okuma alışkanlığını kolaylaştırır.
Unutmayalım: Bugün kitaplarla büyüyen bir çocuk, yarın hem kendini hem başkasını daha iyi anlayan bir birey olur. Teknoloji gelişebilir, ekranlar çeşitlenebilir; ama bir çocuğun gözlerinde parlayan o ilk hikâye heyecanı, hâlâ bir kitabın sayfaları arasında gizlidir.
Ve belki de her çocuğun içinde bir masal kadar büyülü, bir kitap kadar derin bir dünya saklıdır.
Onlara sadece kapıyı aralamamız yeterli…
Ayşe Can
Takip etmeyi unutmayın!
E-mail: [email protected]
Web Sitesi: https://birazayse.blogspot.com
Sosyal Medya: @biraz_ayse (Ayşe Can)