reklam
reklam
40,7077 %0.06
47,3558 %-0.11
4.389,35 % -1,24
120.353,63 %1.527
AMASYA
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Amasya
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Masallarla Büyüyen Nesiller Nerede?

YAYINLAMA:

Bir zamanlar her evde, her gece, bir sandalye kenarında ya da sıcak bir yatağın ucunda bir masal anlatılırdı. Gözler yavaşça kapanırken kulaklar bir ninenin, bir dedenin ya da annenin sesiyle dolardı: “Bir varmış, bir yokmuş…”

Bugün ise çocuklarımızın geceleri masal dinleyerek değil, tablet ekranında video izleyerek uykuya daldığını görüyoruz. O hâlde sormak gerekiyor: Masallarla büyüyen nesiller nerede?

Masallar Neyi Temsil Ediyordu?

Masallar yalnızca eğlencelik öyküler değil, bir toplumun belleğidir aslında. Nesilden nesile sözlü kültürle aktarılan bu hikâyeler; doğruluk, cesaret, sabır, sevgi ve dayanışma gibi değerlerin taşıyıcısıydı. Keloğlan'ın saf zekâsı, Nasreddin Hoca'nın ince mizahı, dedelerin anlattığı kurtla kuzunun öyküsü, çocukların hem dünyayı anlamlandırmasını sağlar hem de onlara karakter kazandırırdı.

Dijitalleşen Çocukluk

Günümüz çocukları artık bambaşka bir evrende büyüyor. Geleneksel masallar yerini animasyonlara, mobil oyunlara ve sosyal medya içeriklerine bırakıyor. Anlatıcı bir insan değil, çoğu zaman yapay zekâ destekli bir ses. Bu dijital içerikler kimi zaman eğitici olsa da masalın kurduğu duygusal bağdan yoksun kalıyor. Çünkü masal, sadece kulaktan kulağa değil, kalpten kalbe aktarılan bir kültürdür.

Sorumluluk Kimde?

Burada ailelere, öğretmenlere ve kültür politikası üreten kurumlara büyük görev düşüyor. Çocuklara yalnızca bilgi değil, hikâye de anlatmak gerekiyor. Kitapların tozunu silip eski masalları yeniden raftan indirmek, o eşsiz "bir varmış bir yokmuş" köprüsünü tekrar kurmak gerekiyor.

Ayrıca masalların modern dünyaya uyarlanması da bir seçenek olabilir. Yeni nesil masalcılar, geleneksel öğeleri çağdaş bir dille harmanlayarak çocukların ilgisini çekebilir. Örneğin; Keloğlan’ı bir uzay yolculuğuna çıkarmak ya da Nasreddin Hoca’yı dijital bir evrende espri yaparken canlandırmak neden mümkün olmasın?

Bir Masal, Bin Gelecek

Masallar, çocukların hayal gücünü besleyen en güçlü kaynaklardan biridir. Bir çocuğun zihninde devlerle savaşan cüceler, konuşan hayvanlar ya da iyiliği temsil eden bilge kişiler varsa, o çocuğun dünyaya bakışı da daha renkli, daha umutlu olur.

Masallarla büyüyen nesillerin yerine sadece ekranlarla büyüyen nesiller geçerse, belki teknoloji kazanır ama insanlık çok şey kaybeder.

O yüzden tekrar soralım: Masallarla büyüyen nesiller nerede?

Belki de bizim masal anlatmaya yeniden başlamamızı bekliyorlar…

Ayşe Can

Takip etmeyi unutmayın!

E-mail: [email protected]

Web Sitesi: https://birazayse.blogspot.com 

Sosyal Medya: @biraz_ayse (Ayşe Can)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *