BAYRAM TELAŞI
Her evde olduğu gibi, bizim evde de bayram telaşı var. Bir yanımız bayram havasında, bir yanımız hüzün yumağı. Deprem felaketi nedeniyle, eskisi gibi şen şakrak olmayacak tabi ama hayat devam ediyor. Hayat devam ederken, bayramı yaşarken; depremde hayatını kaybedenleri, evsiz baksız kalanları unutmayacağız...
Efendim, bir taraftan temizlik; bir taraftan alış-veriş, yorucu oluyor haliyle. Kuru soğanla başladım alış-verişe. Yemek, soğansız olur mu? Vardım soğan tezgahının başına. Soğanlar çürümüş. Ele alınacak yanı yok, çürük kokusu midemi bulandırdı. Seçeyim dedim, ellerim vıcık vıcık, çürük bulaşığı oldu. Bu da ne!
Çürük soğan, 26 Tl. Daha çok çürük soğan, 27,95 Tl. Sağ olsunlar iki lira indirim yapmışlar, bayramda herkes alabilsin diye...
Çalışana seslendim;
- Bu soğanların hepisi çürük. Nasıl doğrayacağız yemeğe?
Çalışan; hemen açıklamasını yaptı. Çok zeki, çok da tatlı dilli.
- Bak ablacığım; şu çürük yerlerini şöyle bıçakla keseceksin. Kalan yerini yemeğe doğrayacaksın.
- Teşekkür ederim yavrum, bak bu benim aklıma gelmemişti. Sen çok yaşa e mi.
- Ne demek ablacığım. Maksat müşteri memnun olsun. Kızcağız beni bir güzel aydınlattı, bilmediğimi öğretti, daha ne olsun. Biz de bana teyze değil de, abla demesi çok hoşuma gitti. Böbürlendim kendi kendime. Bir canlılık geldi yüzüme. Ne yalan söyleyim, sevdim kızcağızı.
- Sen çok akıllı birisin, buların çürük yerlerini kes, sen ye e mi yavrum. Haydi hoşça kal...
Efendim, soğan alış-verişi beni oldukça yordu. Daha doğrusu midemi bulandırdı. Tencereye girmeyecek, çöp kutusuna atılacak soğan, 27, 95 Tl. Başka söze hacet var mı, bilmem! Bayram şekeri başka bir güne kalsın. Orada ne ile karşılaşacağım kim bilir!..
Aman deyim dostlarım! Soğanın çürük yerlerini bıçakla kesmeyi unutmayın e mi. Şimdiden herkese mutlu bayramlar diliyorum. Esen kalın, sağlıcakla kalın!