GÜNAHKÂR
İstanbula ilk geldiğim yıllar! Herkes her şey yabancı. Bir taraftan işe gidip geliyorum. Bir taraftan oturduğum semtte komşu edinmeye çalışıyorum. Sokağımda rastladığım insanlara selam veriyorum.
Altmışlı yaşlarda olan Fatma teyze beni çok sevdi, ben de onu sevdim.
Bir gün sabah işe giderken selam verdim. Selamımı almadı. Duymadı sandım, birdaha merhaba, Fatma teyze dedim. Fatma teyze artık bana selam veeme gızım dedi. Şaşırıp kaldım!
-Neden Fatma teyze, bilmeden bir kusur mu işledim?
-Yok gızım yok!
- Ne oldu o zaman!
-Hacı amcan o günahkâr dedi.
Anlamadım!
- Hacı amcan ded ki; o gız faiz veren pangıda (Banka) çalışıyo, aldığı para helal değil. Faiz paralarından veriylar maaşını, o da günah işlemiş oluyo. Günahkâra selam verirsen, sen de günahkâr olursun dedi.
-Nasıl yani?!
-
Sen bana selam veeme gızım.
Sinirden ne yapacağımı bilemez haldeyim. Şaşkınım!
Daha önce memleketimde, soyumda sopumda böyle bir şey duymadım.
Geceleri uyuyamaz oldum.
Hacı amaca bizim semtteki caminin imamı.
Hacı amcayı yolda yakaladım.
-Hacı amcaa!
-Ses yok.
-Hacı amcaaa!
-Tövbe estağfurullah, tövbe estağfurullah! Abdestliyim, abdestim bozuluyor seninle konuşamam, demez mi, Hacı amca.
-Abdestlisin öyle mi! Abdestliyken başkasına çamur atarken bozulmuyor mu?
Te süphanallah diye diye gitti Hacı amca.
Ev sahibimin samimi arkadaşı, Hacı amca.
Ev sahibime anlattım durumu. Boş ver, aldırma sen ona demekle yetindi.
Aradan bir kaç gün geçti. Ben hala şaşkın ve üzgünüm!
Bir gün Hacı amcayı üst katta oturan ev sahibimize giderken gördüm.
Biraz sonra Hacı amcayla konuşmak için üst kata çıktım. Ev sahibimizin eşi Gülsüm abla açtı kapıyı.
-Buyur kızım!
-Hacı amcayla konuşmaya geldim.
-Hacı amcanla Çetin abin içeride bir şey konuşuyorlar. Sen böyle otur. Çıkınca konuşursun.
- O da ne? İçeriden rakı kokusu geliyor burnuma.
-Gülsüm abla rakı kokuyor burda.
-Yok kızım ne rakısı!
Bir hışımla odanın kapısını açtım.
- Aaaaaaa!
-Aaaaaaa!
Hacı amcayı elinde rakı bardağı ile yakaladım.
-Hacı amca bu ne hal?
-Dişim ağrıyo da Çetin rakı iyi gelir dedi.
- Hım, demek öyle!
-Elime düştün Hacı amca!
-Günahkâr kim? Sen mi, ben mi?
Yalvarıyor Hacı amca, aman gızım burda gördüklerini kimseye söyleme!
-Bütün mahalleye söyleyeceğim, Hacı amca.
-Aman gızım, yapma gızım!
-Fırladım çıktım evden!
Fatma ablaya, Nazmiye tezyeze önüme kim gelirse herkese....
"Dinsizin hakkından imansız gelir" atasözü yerini buldu...
Fatma teyze inanmadı bana. Tövbe de gızım tövbe de...
Hemen Gülsüm ablaya gidersen kendi gözlerinle görürsün!
Biraz sonra Fatma teyze kafası önde omuzlar düşük bir vaziyette çıktı dışarı....
İşte böyle!