ÇAĞA AYAK UYDURMAK GEREKECEK
Nesilden nesile devam eden memnuniyetsizliğin, hayal kırıklığının, karşılanmayan beklentilerin en kestirme ifâdesidi;
Biz böyle miydik sahiden...
Yerde gördüğü ekmeği üç kez öpüp alnına koyan kimdi o zaman?
Sütçü İmam, yoksa kurşunu düşman askerine çek senet davası yüzünden mi sıkmıştı?
Çanakkale'de 250 kiloluk mermiyi topun ağzına tek başına süren Türk, teşvik primi mi almıştı?
Biz böyle mi doğduk, sonradan mı olduk...
Düşünüyorum da ,biz nerede kırıldık, nerede saptı hayat ve varlık çizgimiz...
Gençlik durup bunları düşünmeli çünkü bizler 68 kuşağı olarak yarışmaya katılsak 15 milyona kadar joker kullanan bir nesildik. Çünkü biz okurken başımızda şapka vardıbir üst sınıflarımıza selam verirdik.
Sene sonunda sınıflarımızı geçsek bile bir daha yazılı ve sözlü sınavlara girerdik, kopya çekerken öğrenirdik. Öğretmenlerimizi dinler onlara saygı ve hürmet gösterirdik. Şimdi bile bizi okutan öğretmenlerimizi arar hal ve hatırlarını sorar yakınlarımızda iseler ellerinden öpmeye gider helallik isterdik.
Biz boş zamanlarımızda bol bol kitap okurduk kütüphanelere gider dünya klasiklerini okur arkadaşlarımızla tartışırdık. Hiç bir şey yapmasak teksas tommiks okurduk.
Şimdiki nesile bakıyorum okullar açılmak üzere ama adamlarda okumak hevesi yok ellerinde cep telefonları ha bir oyun oynuyor mesaj yazıyorlar. Arkadaşlar bir eğitimci olaral bu duruma üzülenlerden biriyim bu ülke bilim adamı ister, aydın insan ister lütfen artık Atatürk’ün güvendiği gençler olmaya başlayın. Biontek aşısını bulan Türk mücitleri gibi yurt dışında ses getirecek bilime ve sanata yönelin.
Yeni nesiller bizden oldukça farklılar; teknolojik değişimlerden dolayı dünya değişiyor, dünyanın sâkinleri değişiyor. Dijital yaşam tüm anne ve babalarındaki, öğretmenlerindeki, çevrelerindeki herkes hızla değişiyor. Yeni neslin yaptığı ve bizim eleştirdiğimiz şey, sadece yaşanan değişime ayak uydurmak... Değişikliklere uyum sağlama becerisi, gençlerde ve çocuklarda çok daha süratli olduğu için onlardaki farklılaşma daha çabuk dikkatleri çekiyor. Gördüklerini çok çabuk öğrenip, öğrendiklerini çok hızlı uygulamaya geçiriyorlar.
Şunu unutmayın ki birlikte yapılan aktiviteler ve geçirilen eğlenceli zamanların yanı sıra akademik alanlardaki başarının güçlenmesi ve devam etmesi için gerekli çalışmaların yapılması unutulmamalıdır.”
Buna engel olmak için öncelikle kendi kaybettiğimiz değerleri, yetişkinler olarak yerlerine geri koymalıyız. Bu emek verilmeden, insânî değerler geri kazanılamaz. Gençlerimiz ve çocuklarımız, bizlerin aynasıdır; bizler düzelmeden onlar düzelemezler.