reklam
reklam
38,4423 %-0.13
43,5677 %-0.45
3.991,39 % -1,94
96.487,41 %2.641
AMASYA
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Amasya
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

GELİN YEŞİLİ KORUYALIM

YAYINLAMA:

Gençliğimize sahip çıkalım ama gençlik nedense kendisine verilen görevi vermekten aciz insanın içine şüphe düşmüyor desem yalan olur. Bizim nesille kıyaslamamız mümkün değil ama nereye gittiğni bilmeden yaşayan gençliğe de kızmıyor değilim.

Ne amaçla geldik ve gidiyoruz anlayamadık bile. Anladığımın tek bir şey var doğduk, emekledik, okuduk çalıştık ve ebedi aleme göçüp gittik.

Ama yaşadığımız yaşam boyunca tek bir amaç için uğraştık durduk. Fakat şöyle bir düşünün ki anlamsız çabalar, geçici hevesler için kendimizi adete yıprattık durmadık mı? Bir görev adamı olarak dünyada ki görevimizi tamamlayıp ayrılma vakti geldiğin de gitmeyecekmiyiz.

Hayat bizden bir şeyler götürüyorsa bu onu verebilecek kadar gücümüzün olduğunu gösteriyordur. Hayattan da yeni şeyler bekliyorsak eğer, o gücü görmeliyiz kendimizde. Yıprandığımız, bizi yoran, üzerimizde olumsuz etkiler yaratan her şeyden doğru zamanda vazgeçmesini bilmeliyiz.

Bu hayatta hiçbir şey vazgeçilmez değil. Hiç kimse kalıcı değil.

Demek ki yapacağımız hareketlerimizi çok iyi kontrol ederek kalp kırmadan hak yemeden, ayrıldığımızda bizi iyi dosttu dedirtmenin yollarını bulmamız lazım.

Çünkü hayatın kimine uzun kimine kısa olduğunu biliyoruz o zaman o bir saniseyi bile iyi değerlendirmemiz lazım.

Ben bir eğitimci olarak kendimi çok eleştirdiğim konularım oldu acaba yetiştirdiğimiz öğrencilerimize tam bir eğitim verdik mi sorusu benim kafamdan hiç eksik olmadı, ancak çeşitli kademelere gelen öğrencilerimizi gördükçe de demek ki doğru şeylerde yapmışız diyebildim.

Oysaki çoğu devletlerde her doğan çocuğa veya evlenen kişilere bir ağaç dikme mecburiyeti getirilmiş ise de bizde durum bunun tam tersine 40 50 yaşına gelmiş ağaçları kesip yerine beton binalar yapmıyormuyuz?

Gelin yeşili koruyalım toprağımıza sahip çıkalım adımıza hiç olmazsa bir ağaç dikip gelecek nesile bir eser bırakalım.

Belki gelecek nesillerin gönüllerine bir taht kurmuş oluruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *