reklam
reklam
38,4292 %0.2
43,8350 %-0.02
4.100,03 % -0,72
94.127,05 %-0.219
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

TÜRKİYE’DE GAZETECİ OLMAK

YAYINLAMA:

10 Ocak basın tarihinin önemli günlerinden biridir. 10 Ocak 1961 tarihinde basın çalışanlarına verilen bazı haklar nedeniyle gazete patronlarının bu haklara karşı çıkması ve gazetelerini 3 gün süreyle kapatmaları sonucu, tüm gazete çalışanları tarafından protesto edilmesi ve BASIN adı altında bir gazete çıkarılması ile başlatılan bir hareket ve sonrasında gazete çalışanlarını onore etmek amacıyla her 10 Ocak'ta Çalışan Gazeteciler Bayramı ve devamında 1971 yılında Çalışan Gazeteciler Günü olarak sürdürülen bir gündür 10 Ocak çalışan Gazeteciler Günü.

1961 Anayasasında gazeteciler lehine yer alan hükümlerden sonra Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak ilan edilen ancak daha sonra 12 Mart 1971 askeri darbesi ile bu hakların bir kısmının geri alınmasının ardından bu bayram 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak değişmiştir.

Peki ya şimdi Çalışan Gazeteciler Gününü mü ? Yoksa Çalışamayan Gazeteciler Gününümü kutluyoruz. Gazetecilerin hakları var mı? Varsa ne kadar iyi şartları var. Gazeteciler özgür mü?

Son yıllarda ülkemizde gazetecilerin durumu açıkça ortada aslında. Basın özgürdür diye meydanlarda çıkıp konuşuluyor. Sözde özgürlük var ama uygulamada bu özgürlükten eser yok.

Bu durumu açıkça anlatmak gerekirse şu sözleri söyleyebiliriz. Bir gazeteci ekmeği için çalışıyor araştırıyor kalemine yansıtıyor duygu ve düşüncelerini. Sonra biri ya da birileri çıkıyor bu zorlu mesleği yerine getirenlerin kalemini mühürlüyor ve onuruyla gururuyla mesleğini yapanları demir parmaklıklar ardına atıyor.

Şimdi bunun neresi özgür basın sorarım sizlere değerli okuyucularım.

Bu devir de ulusal basında çalışmak zor zor da yerelde çalışmak çok mu kolay sanki hayır yerelde çalışmakta artık çok zor.

Bizler aslın da 10 Ocak günü Çalışan Gazeteciler gününü değil bence çalışamayan çalıştırılamayan gazeteciler günü kutladık. Umarım bir sonraki yıllarda gerçekten özgür basın kelimesi lafta değil özde olur.

Gazeteciler cezaevlerinde değil, sokakta halkın içinde yer alır ve kalemlerine mühür vurulmamalı, Tabi ki gazetece olarak ta insanın bilinçli hareket etmesi gerektiğini devlet sırlarını basın yolu ile ifşa etmeye gitmemeli eleştiri hakkını doğru olarak kullanmalı gerektiğinde iktidarı yanlışı varsa eleştirmeli, gerektiğin dede muhalefetin yaptığı olumsuz şeyleri tenkit edebilmelidir.

Fakat bunları yapan gazetecilerde artık parmakla gösterilecek kadar azaldı diyebiliriz. Dilerim çalışan basın emekçilerinin hakları korunarak özgürce çalışmalarına müsaade edilsin.

Bu ülke hepimizin aynı geminin içindeyiz bizi boğmak isteyen haçlı zihniyeti hiç değişmedi Türkleri tarih boyunca yok etmeye çalıştılar ama ne yazık ki bunu sağlayamadılar.

Bizi içten bölmek için yıllarca uğraştılar yok bunlar ülkücü bunlar devrimci dedi bölmeye çalıştılar, bilmem bunlar alevi bunlar sünni dediler, bilemediler ki bunlar Malazgirt ruhu ile hareket eden bir millettirler, bunlar bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden çıkmazlar, fakat zaman zaman acı reçeteleri içirmeye çalışsalar da bu milleti bölmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Basın doğruları yazmaya devam edecektir.

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *