EKSERSİZDEN KAÇINMAYIN
Artık bırakabilirim diyerek ömür boyu sürdürülen eksersiz çabaların sonucunda tamam formundayım diyerek mola vermek insanın yaşamında aşılamayacak uçurumlar açabilir.
Egzersizin uzun ömürlülükle çok az ilgisi vardır. Buna yanlış bakıyorsun. Uzun ömür, etrafta ne kadar kalacağınızdır ve ölüm aktüerleri hakkında yapabileceğiniz pek bir şey yoktur. Egzersiz ve yaşamın diğer temelleri sağlık süresine bağlıdır. Hayati, aktif olabileceğiniz ve bizi etkileyen çürüme ve hastalıkların büyük çoğunluğundan kaçınabileceğiniz zaman.
Egzersiz kalp için iyidir ve kalp için iyi olan beyin için de iyidir.
Egzersiz yapmayı bırakırsak kemik ve kas kaybetmeye başlarız.
Kemik ve kas kaybetmek bizi zayıflatır ve bizi düşmelere, kırılmalara ve çoğu zaman halsizliğe maruz bırakır.
Benim yaşımda bir egzersiz programını sonlandırmak, güç ve dayanıklılık belirteçlerinin birkaç hafta içinde düştüğünü görecektir.
İnsan bazen kendi kendine bu şişeleri ben açarım, merdivenlerden yukarı çıkarım,bu nedenlede sevdiklerime yük olmak istemiyorum.
Bu nedenle, ‘ne zaman durmalı’ sorumuza cevap olarak ‘ölüm üzerine’ derdim. Ve 70 yaşında, bundan kaçınmayı tercih ederim.
Açıktır ki, daha az ya da daha çok, uzun ömürlülüğü daha az destekleyen optimal bir egzersiz miktarı vardır.
Hepimiz biliyoruz ki, koltuk patatesleri düzenli egzersiz yapanlar kadar uzun yaşama eğiliminde değil, ancak süper yüzüncü yılların safları maratoncular ve aşırı sporcularla da dolu değil.
Bu nokta tam olarak nerede? Kesin olarak bilinmemektedir ve her durumda bir kişiden diğerine farklıdır. Güvence ile söyleyebileceğimiz en fazla şey, tembellik ve çabanın aşırılıklarının öyle olmadığıdır.