reklam
reklam
39,4210 %0.52
45,7133 %0.97
4.326,95 % -0,03
107.172,07 %1.72
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Açık
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

70'Li YILLAR..

YAYINLAMA:

Televizyon yoktu.

Gazetede her zaman olmazdı.

Öyle güzel günlerdi keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar.

Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.

Kuzinenin üzerinde demir maşa.

Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.

Aydınlık bir kış sabahı güzel kızarmış ekmek  kokusu.

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.

Ekmek her zaman ekmek gibi.

Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım.

Dışarıda kar.

İçeride kanaat.

İçeride huzur.

Öyle güzel temizdik ki. Keyfimiz bozulmadı hiç!

Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,

Kokusuna ram olurduk.

Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.

Sonra illaki büyüklerin anlattığı hikayeler, hatıralar.

Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası.

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?

Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.

Çay da kokardı.

Domates de.

Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkanının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar.

İçerde huzur.

Mutluluğun resmini çiziyorduk..

Geceleri sinemaya giderdik, doğan sineması, evin sineması, kısmet sineması, şan sineması.. gece çıkardık sinemadan, hava buz gibi, yerler cam buz titreye titreye eve giderken filimi anlatırdık birbirimize, Cüneyt Arkın’ın dövüşmelerini, Yılmaz Güney sözlerini, Erol Taş'ın kötülüklerini, Fatma Girik, Filiz Akın, Türkan Şoray’ın güzelliklerini konuşurduk...

Çok güzel günlerdi çooookkkk...

O yıllara dönme şansımız olsa keşke...

Hoşcakalın..

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *