TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYALIM
Bütün Dünya’yı kasıp kavuran ve bir türlü gitmek ve dinmek bilmeyen bir önemli rahatsızlık ve hatta çağın salgını olan koronavirüs (Covit-19) vakasının insanlığı ne hale getirdiğini artık buradan da uzun uzun anlatmaya gerek yok…
Covit-19 resmen insanlığı bu yıl tutsak aldı, öyle ki bu salgın olayı bir insanın 24 saatlik yaşamı içinde tehlikesini sürdürmekte…
Çin’den, Alaska’ya kadar ulaşmadığı nokta pek kalmadı gibi…
Yaklaşık bir buçuk ay öncesine kadar da özellikle en çok etkilediği İtalya arkasından Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bile artık , “ Korona etkisini yitirmeye başladı, normalleşmeye geçebiliriz..” kararı ve gevşeme politikalarının ardından görüldü ki hiç de kazın ayağı bilindiği gibi değil…
Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri salgına karşı mücadelede yeniden sıkı korunma politikalarına başvurmaya başladılar. Komşu Avrupa ülkelerinde kaldırılan maske takma zorunluluğu tekrar getirildi. Tekrar sıkı pandemi kararları alınmaya başlandı buralarda…
Bütün bunlar olurken, tarihler Temmuz’un ortasına doğru hızla yaklaşırken, Avrupa ülkeleri ile “sınırların karantinasız bir şekilde açılması” hususu da halen netlik kazanmış değil…
Niye?
Korona virüsünün kırıp geçirdiği ve halen devam ettiği Amerika Birleşik Devletleri ile Brezilya’yı yazmıyorum bile çünkü oradaki vahim durum zaten ortada, son zamanlarda gevşeme kararları alınan Avrupa ülkelerinde korona vakaları tekrar yükselme eğilimine girmiş durumdadır…
Bütün bunlar olur iken 01 Haziran 2020 tarihi itibari ile “yeni normal süreci” başlatan Türkiye’deki son pandemi durumları ise belli haliyle…
Yeni normale bir çok insan bu süreçte uyulması gereken kuralları uygulayın bunlara uydukları görülürken bir kesim var ki ben bu kesimi: “ Yeni normali hiçbir şey olmamış gibi gören ve yaşamak isteyen vurdumduymaz kesim” olarak tarif ediyorum…
İşte bu kesim ne alınan önlemlere yaklaşılması gereken gibi yaklaşıyor, ne de adam gibi maske takıyor… Bu kesim çoğu kez maskesini ya çene altında taşıyor, ya tek kulağına asıyor kurumaya asılmış çamaşır gibi, ya da hiç takmayıp cebinde taşımayı yeğliyor…Yanımdan bir adam geçti... Sol kulağına asılmış olan maskesi sert poyraz ile sallanıyordu... Kuşlar bahçede cıvıldaşıyor... Rüzgar bir yerlerden yeni doğan bir bebeğin ağlama sesini getiriyordu..Maske yüzünden kulaklar kepçe, burunlar yamyassı, duygular paramparça oldu..
*
Ya var ya! Galiba hükümetler, devletler bu Korona işinden iyice yoruldu. Herkes yoruldu.. Çünkü Millet önlem almaz ise devlet ne yapacak? Bir Dünya toplumu bu kadar mı duyarsız olur ya!
Zaten bilmiyorum bu maske işi herkes gerekli mesafeyi korur ise sanırım kaldırmak gerekir. Çünkü bakıyorum millet artık maskeyi tek kulağına veya çene altına bağlıyor.
O kadar söyledik söyledik uyan olmuyor.. Havalar da sıcak.... Bilmiyorum artık top Bilim Kurulu ve akabinde hükümetimizde..