ÇOCUKLARIMIZA BİRAZ KULAK VERELİM Mİ?
Sanki bizler hiç gençlik yaşamadık ,bizim yaşadığımız baskıyı bizde şimdi çocuklarımıza uygulamıyor muyuz. O zaman biz niye ailelerimizden şikayetçi olup onlara kızdık doğru bir tanedir o nedenle anne baba olarak çocuklarımızı daha iyi analiz etmeliyiz.
Her şeyden önce evde demokrasiyi başlatalım ki yarın büyüyen çocuklarımızda devlette demokrasiye önem versinler.
Kızdan arkadaş olmaz, şu iyi bir çocuk değildir, okullarda hala dayak ve baskının kalkmaması, çocuklarla cinsel konularda konuşmama, her yapılan hatada çocukları uyarmak, acaba çocuklarımızda anlayışsızlık ve onur kırıcı davranış değil midir?
Bütün bunları yaşayan gençlerimizde ailelere olan sevgisizlik azalır ve her şeyden şikayetçi olma dönemi başlar, ana babanın dediği her şeye tepki verdiği gibi doğruları bile yanlış yapmaya başlarlar.
İşte bu dönemde. aileye büyük bir görevler düşer. Aile bu davranışların bir süre sonra geçeceğini bilmeli ve sabırlı davranmalıdır. Aileyle fikir bazında çatışma, isyankâr tutum bu dönemde artar. Bunları karşılıklı konuşarak en alt düzeye düşürmenin yollarını aramak en doğrusu olacaktır.
Gençlerimiz için arkadaşları çok önemlidir. Arkadaşlarının da kendileri için ne düşündüğü çok önemlidir. Bu dönemde erkek ve kızlarımızda guruplar ortaya çıkar kızlarda bu guruplar azdır fakat erkekler daha kuralcıdırlar kendilerine uymayanları guruplarının içine almazlar, bu şimdi bizim gibi yetişkinlerde de aynı değil midir? İşte bu dönemde çocukları çok iyi izleyip yanlışa yönelmelerine engel olmalıyız ki çocuklarımızın bu ilişkiden yara almadan çıkmasını sağlayabilelim. Artık bu dönemde ergenliğin başka bir yönü vardır ki kız erkek arkadaşlığı başlamıştır.
Ergen, karşı cinsin ilgisini çekebilmek için giyim kuşamına dikkat ederler onu duygusal olarak etkilemenin yollarını aramaya başlaması için tam bir ideal zamanın olduğunu düşünür.
Gençlik duygularında bir yoğunlaşmanın en çok görüldüğü dönemdir artık duygularını dışa vurarak sevdiğine ve ailesine anlatma ihtiyacının arttığı döneme girmiştir. yaşadığı olumsuz duyguları bağırarak, ağlayarak, el - kol hareketleri yaparak belli eder. Ergenin yaşadıkları olumlu duygularsa ergen şiir yazar, öykü yazar ya da hatıra tutar. Kendisine hatıra defterleri tutar bu defterlere sevdiği arkadaşları tarafında yazılması ister. Bu gençliğin verdiği aşık olma duygusudur ki bunu karşı cinse belli etmenin yollarını arar.
Bu dönemde aşırı şekilde hayal kurmaya başlar eğer aile bu duruma dikkat etmezse daha sorumluk alama yaşında olmasa bie bunu evlenmeyle taçlandırmak ister. İşte bu yanlış hareket sonucu daha kendi yaşamanı sağlayacak güvenceyi bulmadan işi olmadan başlayan evlilikler ne yazık ki bazen erken boşanmalara kadar giderek gençlerimizde ikinci bir hüsrana sebep olur ki buna ancak ailenin çocuğuna sevgi ile yakınlaşması bu gibi olumsuz hareketleri önlenmeye yardımcı olacaktır.
Ben diyorum ki bu çocuklar bizim o halde onlara sevecen yaklaşalım ne dersiniz?