reklam
reklam
40,5849 %0.01
46,6855 %-0.43
4.309,99 % -0,69
117.754,73 %0.145
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Açık
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM KURT: NEREYE SÜRÜKLÜYORSUNUZ BİZİ?

KURT: NEREYE SÜRÜKLÜYORSUNUZ BİZİ?

Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında, “Hiç kimse hiç kimseyi ne özel ne de genel anlamda bir itibar su-i kastına uğratma, ket vurma, tuzak kurma, önüne set çekme ya da yaptığı iyi işleri toptan ret etme, çürütme gibi bir niyet ya da gayret içinde olmaz- olamaz da. Zira çağ bilgi çağı, her şey göz önü ve bilgi dahilinde. Kaldı ki; iyi işlerin ve işleyişin olduğu dönemler ciddi manada liyakat, ehliyet ve adalete hürmet edilir, kul hakkı gözetilir ve milli bir refaha, güven ve asayiş ortamı sağlamaya, müreffeh ve muassır bir Türkiye emeli taşıyan kadroların istihdamına hasaten ihtimam gösterilirdi. Niyet bu gibi hayr olunca yapılan ufak-tefek hatalar görmezden gelinir, 'dersini nasılsa almıştır' denip soruşturmaya mevzu bahis bile edilmezdi” dedi.

Başkan Kurt, yaptığı açıklamanın devamında; “Hakim değil hadim olma hevesi taşıyan, hesabi değil harbi ve hasbi yürekler bir birini çeker ve bir araya gelinirdi. Yani hayırda, hasenatta ve hizmette sinerji oluşturulur, iyilik çekim alanları kurulurdu. Kişisel menfaat ve çıkar gözetimine haya edilir, devlete, millete ve ümmete hizmet aşkla öncelenirdi. Ve bu bir nöbet, bir keşik değişikliği ve sırası olan, geleneksel olarak ve itikaten emanet ehline teslim edilir, köşesine çekilir, kendisine ihtiyaç duyulduğunda tecrübe danışmanlığı gönüllü ve ücretsiz yapılırdı. Zira, 'devlete hizmet bitmiş, millete hizmet' dönemi başlamıştır diye isimlendirilirdi.  Peki ya şimdi?

Bir tamah, bir kanaatsizlik, fırsatçılık, bir doyumsuzluk ve bir aç gözlülük ki; sormayın gitsin. Adam mv emekli maaşlı ve bir kaç kamu kurum veya işletmesi yönetim kurulunda huzur hakkı sahibi. Ya da bir kaç şirketin yöneticisi konumunda ve ehliyet ya da liyakat şartı aranmadan, sadece sadık özelliği taşıyor. Aidiyet ve siyaset çizgisinin dışına çıkması engellenmiş, partiye bağımlı hale getirilmiş, adeta Militarize edilmiş durumda. Ya da çocukları istihdam edilerek, yakınlarına tavassut edilerek susturulmuş. Mütedeyyin insanların, maneviyatçı insanların bu durumu din-i İslam'a öylesine zarar-ziyan vermekte ki; tüm mütareke döneminde bile bu kadar yekün tutmamış, bu kadar büyük tahribat yapılmamıştı. Bir İslam aliminin dediği gibi 'biz siyasi İslam'ı böyle düşünmemiştik, çürük ipe hayal dizmişiz'. Uygulamalar ve söylenen yalanlar, işlenen kusurlar, taksirler, öngörüsüzlükler ve yönetsel beceriksizlikler insanları bu hale getirdi maalesef. Hadi diyelim ki; biri sana bir haketmemişliği altın tasta sundu, peki sen nasıl kabul buyurursun Müslüman? İçinde seni durduran bir şeyler yok mu? Vicdan ve merhamet mesela. Bu hasletleri kendine ve insanlarına neden göstermezsin? Nasıl haramı kabul eder, Mankurt olur ve biat edersin? Sen bilmez misin ki rızkın sahibi Allah cc' dür. Ne ara bu kadar menfaatperest, rantçı, çıkarcı, kartel ve bencil olduk? Bu hangi inanç ve kültürün motivasyonu? Bu din hangi din, bu nasıl bir kendine kin? Alî ahlak ve ahkam üzere ıslah edilmiş anlayışa ne oldu? Vakarın yerine kibir ne vakit münasip ve vacip kılındı, haram ne zaman helal kılındı? Fevkaladenin, harikuladenin yerini ne vakit alelade aldı? Sırat-ı müstakim üzere olduğunu beyan edenler, insanların inanç ve kültürlerini sorgulayanlar, sıratı ne zaman unuttu ve köprüsünü nasıl geçecekler? Allah cc rızası ve hukuku, iman- irfan çizgimize ne oldu?  Salihlik ve ihlas, takva ve vera, utanma duygusu ve ar ? Bu ne hal ve bu ne ahval? Nereye sürüklüyorsunuz bizi? Tüm bu olumsuz ekonomik ve sosyal kriz karşısında bu ne rahatlık, vurdum duymazlık ve ferasetsizliktir?” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *