Amasya Genç İHH organizatörlüğünde Amasya İHH dernek salonunda İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Üyesi Cemal Yılmaz tarafından “Dava Adamı Olmak” konulu seminer gerçekleştirildi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Amasya Genç İHH Başkanı Oğuzhan Cömert gençlerin daha ahlaklı ve rabbini bilen bir nesil olması için gayret ettiklerini ve bu çalışmalara destek olması için bu semineri düzenlediklerini belirtti.
ADAMLIK CİNSİYET MESELESİ DEĞİL ŞAHSİYET MESELESİDİR
Açılış konuşmasından sonra sözü alan Cemal Yılmaz “Kendini Allah’ın dinini yaşama ve yaşatmaya adayan her mü’min ve mü’mine dava adamıdır. “ vurgusu ile gerçekleştirdiği sunumda hedeflerimiz, yöntemlerimiz, karşılaştığımız zorluklar, dikkat etmemiz gereken noktalar ve gayretin önemi ile ilgili maddeler halinde şu hususlara değindi:
Dava adamı Allah için her şeyini feda edebilecek bir ahlaka sahip olmalıdır.
Dava adamı zulüm, ahlaksızlık ve ifsada karşı sorumluluk sahibi olmalıdır.
Dava adamı iyiliği emredip kötülükten sakındırma sorumluluğunu ihmal etmemelidir. Yani hayra motor şerre fren olmalıdır.
Dava adamı kötülüklerle mücadeleye ilk başta kendisinden başlayarak daha sonra ailesi ve çevresinden devam etmelidir.
Dava adamı Peygamber (sav)’in de dediği gibi kötülüklerle ilk önce eliyle, gücü yetmezse diliyle, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğz ederek mücadele etmelidir. Buğz etmek derken sadece nefret etmek değildir. İçimiz yanacak, uykumuz kaçacak, o kötülüğü gidermek için her yolu denemeye gayret etmek demektir.
Dava adamı nimetler karşısında şükreder, bela ve musibetler karşısında sabreder. Yani dava adamı kibir ve isyandan uzak durur.
Dava adamı işin neden olmayacağını değil, nasıl olacağını düşünerek hareket eder. Yani “İman Varsa İmkan Var” şuuru ile hareket eder. Dava adamı dökülen yapraklara değil açan çiçeklere bakarak umudunu hiç kaybetmez.
Dava adamı küçük düşünmez, büyük düşünür. Yani İslam ile insan arasındaki engelleri kaldırmak için mücadele eder.
Dava adamı iş bitirici olur ve yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya gayret eder.
Dava adamı samimi olur. Yani yaptığı işi sadece Allah için yapar. Yaptığı işten herhangi bir makam, mevki, maddiyat beklentisi yoktur.
Dava adamı çaresiz kaldığında elini açıp yalvara yakara Allah’a seher vakitlerinde dua etmelidir.
Dava adamı insanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir.
Dava adamı adil olur. Kendi yakınları dahi olsa haksızlık yapsa adaleti gözetir.
Dava adamı şımarmaz, tevazu sahibi olur.
Dava adamı dengeli ve mutedil olur. Sevgide ve nefrette ölçülü hareket eder.
Dava adamı iddia sahibi olur.
Dava adamı ittifak edilen konular üzerinden hareket etmeli ve ihtilaflı konularla enerjisini tüketmemeli.
Dava adamı günahları örtücü olmalı, stokçu olmamalı. Yani geçmişte yapılan hataları koz olarak insanların önüne dökmemeli. İnsanları geçmişi ve soyu ile değerlendirmemeli.
Dava adamı başkalarının hatalarını değil kendi bildiği doğruları anlatmalıdır.
Dava adamı lugatından “bıktım, usandım, kırıldım, darıldım” kelimelerini çıkarmalıdır. Dava adamı küsmez, affedici olur.
Dava adamı karnını helal gıda ile; kalbini imanla, umutla, heyecanla; kafasının içini de dünyada ve ahrette lazım olacak bilgiyle doldurandır. Kalbimizi zikirle doldurmalıyız. Allah’ı zikretmek sadece dille olmaz, aynı zamanda yaptığımız her işte Allah’ın rızasını düşünerek yapmak demektir.
Dava adamı örnek olan insandır. Yani sözüyle yaptıkları uyumludur. Bizler namazı kaçırdığımızda içimiz yanmıyorsa, hüngür hüngür ağlayamıyorsak çocuklarımızın namaz kılmamasından nasıl şikayet edebiliriz!
Dava adamı bilgi, inanç ve eylem bütünlüğünü dikkate alarak yaşar.
Dava adamı Allah’ın emir ve yasaklarına değer veren kişidir. Kişi Allah’ın emir ve yasaklarına ne kadar değer verirse Allah da ona o kadar değer verir.
Dava adamı tevhid akidesine ters düşecek şirk, ırkçılık tehlikesine karşı uyanık olmalıdır. Bu alanda mücadeleyi elden bırakmamalıdır.
Dava adamı şeytanın mal, şehvet ve makam olan üç tuzağına karşı uyanık olmalıdır. Peygamber Efendimiz bu üç teklife karşı “sağ elime güneşi, sol elime ayı verseniz ben bu davamdan vazgeçmem.” diyerek onların tuzağına düşmemiştir.
Dava adamı mazeretlere sığınarak davasından vazgeçmez. İşimiz vaktimizden çok. Bu sebeple mazeret ortaya koyacak durumumuz yok. Zorluklar karşısında pes etmeyeceğiz.
Dava adamı bedel ödemekten çekinmez. Gerekirse Allah için canını ortaya koyar.
GAYRETLERİMİZİ BEREKETLENDİRECEK ANCAK SAMİMİYETİMİZDİR
Sonuç olarak biz gayret etmekle sorumluyuz. Yaptığımız amelleri bereketlendirecek sadece Allah’tır. Bizler samimi olursak Allah amellerimizi milyonlarla çarpacaktır. Fakat samimi olmazsak amellerimiz sıfır ile çarpılacak yaptığımız ameller boşa gidecektir. Rabbimiz bizleri cennette beraber eylesin. Amellerimizdeki ihlasımızı artırsın.” Seminer soru ve cevapların ardından sona erdi