Üsteğmen Adanur: 30 Ağustos Türk'ün gücünü tüm dünyaya duyurduğu gündür

Merzifon'da 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Üsteğmen Filiz Adanur yaptı.
Üsteğmen Filiz Adanur büyük zaferin 102’nci yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bugün Türk milletine hayat ve gurur veren 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıldönümünü büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz” dedi.
30 Ağustos’un Türk’ün gücünü tüm dünyaya duyurduğu gün olduğunu da dile getiren Üsteğmen Filiz Adanur, “1071’de hükümdar Alparslan’ın komutasında Malazgirt Savaşı ile başlayan Anadolu mücadelemizde kudretimizi ve cesaretimizi hazmedemeyen Avrupa, yüzyıllardır zayıf anımız gözetmiş her fırsatta bizleri tarih sahnesinden, dünya haritasından silmek istemiştir. Maalesef zayıf ve güçsüz bir anda 1. Dünya savaşına girmek zorunda bırakılan Türk ulusu her cephede şanlı tarihe kahramanlık sayfaları eklemesine rağmen birlikte savaştığı müttefiklerinin yenilgiyi kabul etmesiyle yenik sayılmış, ordusu dağıtılarak korumasız ve güvencesiz bırakılmıştır. Mondros Mütarekesi ile bu amaçlarını pekiştiren sözde modern Avrupa güzel Anadolu’muzu paylaşma ihtirasına kapılmışlardır. Onlar bu zafer sarhoşluğu ile şarkılar söylerken Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık coşkusu bir sel halini alıyor ve Mustafa Kemal bir güneş gibi doğuyordu. 30 Ağustos şahlanan Türk’ün hürriyet dolu benliğinin azim ve inanç taşıyan yüreklerinin kahramanlık hikayesidir. 30 Ağustos Türk’ün gücünü tüm dünyaya duyurduğu gündür, Ay yıldızlı bayrağımızın ilelebet dalgalanacağının simgesidir. 1071’de vatan olan Anadolu’nun 30 Ağustos 1922’de de vatan olarak kalacağı sonsuza kadar kanıtlanmıştır” diye konuştu.
Silahlı kuvvetlerin Türk ulusunun yenilmez gücünün timsali olduğunu da söyleyen Üsteğmen Adanur, konuşmasının devamında; “Ne mutlu bize ki tarihi zaferlerle dolu bir ulusun çocuklarıyız. Ne mutlu bize ki geleceğimize yön verecek ve göğsümüzü gererek Türk’üm diyebilecek şanlı bir tarihimiz var. Ne mutlu bize ki bu topraklardaki Türk ordusu yalnızca silahaltındaki evlatlardan ibaret değildir, vatanımız bir kışla, ulusumuz bu kışlanın askerleridir. Silahlı kuvvetleri de Türk ulusunun yenilmez gücünün timsali, Türk istiklali ve vatanının bütünlüğünün sonsuz güvencesidir. Her evresiyle düşünülmüş, hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış büyük taarruz Türk ordusunun yüksek kudret ve kahramanlığını bir kez daha anlatan büyük bir eserdir. Bu eser Türk ulusunun ve esaret altında yaşayan bütün ulusların zaferidir. Bağımsızlığımızın elde edilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında kanları ve canları pahasına mücadele eden kahraman şehit ve gazilerimizi ulusça minnet ve saygıyla bir kez daha anıyoruz. İşte bu vatan aşığı kahramanlarımızın canından, kanından gelen bir Mustafa Kemal’in askerleri gücünü silahından değil, ulusun güveninden ve sevgisinden almaktadır. Bu güvene layık olmak için Türk sancağın şanını canından aziz bilerek gereğinde vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatını kaybetmeye ant içmiş mensuplarıyla şuan karşınızda dimdik duran Türk Silahlı Kuvvetleri daima milletinin emrinde ve hizmetinde olacaktır. Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu Türklüğünü bilene ve ne mutlu bu uğurda şehit düşenlere” ifadelerini kullandı.