Tunç: Çiftçi Zor Durumda

Yeniden Refah Partisi Merzifon İlçe Başkanı Sinan Tunç, yaptığı basın açıklamasında çiftçinin maliyeti yüksek ancak kazancı daha az olan ürünlere yönlendirildiğini söyledi.
Yıllardır kenevir, pancar, tütün gibi ürünlere uygulanan kotalarla çiftçinin maliyeti yüksek ancak kazancı daha az olan ürünlere yönlendirildiğini ifade eden Yeniden Refah Partisi Merzifon İlçe Başkanı Sinan Tunç, “Aza tamah etmeyi bilen çiftçimiz yıllardır Arpa, Buğday ile evini ocağını çevirmeye çalıp arada bir soğan ile de biriken borçlarını ödemeyi deniyor.
Ancak üretim kalemlerinde ki girdilerin bir yıl içerisinde iki katına çıkması ve arpa buğday fiyatlarının neredeyse yerinde sayması çiftçilerimizi zor durumda bırakmıştır. Soğan bazen umut iken bir anda hezeyana dönüp, borcu iki katına çıkarabiliyor” dedi.
Her sektörde olduğu gibi tarımda da rantçılığın işin işine girdiğini söyleyen Yeniden Refah Partisi Merzifon İlçe Başkanı Sinan Tunç yaptığı basın açıklamasının devamında; “Sosyal medyada ürününü dereye, çöpe döken çiftçiler gösterilerek yürütülmek istenen algı, ürünün para etmediği ve stoklama imkanı olmayan çiftçileri bir anda vatan haini gibi gösteriyor. Çiftçilerin birçoğu bankalardan kredi kullanıyor, yıl boyu üretimini ve evinin geçimini bu kredi ile sağlıyor, yılsonu bu kredileri öderken zaten maliyetlerinin üzerine birde en az %30 faiz biniyor. Tarlada mahsul para etmiyor ama markette millet raflardan yüksek fiyattan dolayı ürün almıyorsa burada bir gariplik olmalı! Her sektörde olduğu gibi tarımda da rantçılık işin içine girmiş. Bir ürünü yüksek fiyatta gübre ve mazot alarak ekeceksiniz, tarlada yağmur güneş demeden sulayıp ilaçlayıp gübreleyeceksiniz. O ürünü toplayıp temizleyip satmaya kalktığınızda geceden sıraya girip günlerce Uzun kuyruklar bekleyip perişan vaziyette alıcıya teslim edeceksiniz. Paranızı da bir kaç ay sonra alıcının belirlediği fiyattan alacaksınız. Böyle bir ticaret şekli ortaçağda ki kölelik düzeninde dahi yoktu. Meyve sebze ekmiş bir çiftçi geçen yıl Ekim yaparken aldığı tohumu, gübreyi, ilacı, mazotu iki katı fiyatına alacak. Ektiği domatesi iki katına mâl edecek. O domatesten üretilen salçayı marketten iki katına satın alacak. Ama domatesi yine geçen yıl verdiği fiyattan verecek. Bu zulümdür. Çiftçinin ve nihai alıcının mağdur olduğu bir sistemde, yönetimde ya ihanet vardır ya da gaflet! Devlet üretimi desteklemeli. Tarım ekipmanlarını satanlar, çiftçinin ödemesi gelene kadar destekten istifade edecekleri rakamı zaten üstüne koyarak desteği köstek haline getiriyorlar. Devletin hibe ve kredi vererek özel şirketlere yaptırdığı ve daha sonra onlardan kiraladığı silolar çiftçinin ürününü düşük kalitede gösterip kendi un fabrikalarına ucuza alıyorlar. Şeker Fabrikaları satılıyor, Avrupa’nın tatlandırıcı fabrikaları iş yapıyor. Yağ fabrikaları zarara uğratılıyor ve üstüne üstlük çalışan işçiler neredeyse senede üç ay işsiz kalıyor. Akarsularımız, ırmaklarımız tarımda sulama yerine enerji şirketine peşkeş çekiliyor. Yandaş müteahhitlere verilen baraj inşaatlarımız su tutmuyor. Doymak bileyen bu yamyam grubu eccüc meccüc gibi toprağı taşı, ağacı, suyu bitiriyor” ifadelerini kullandı.