Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt, yaptığı basın açıklamasında, “İncirlik üzerinden depremzede ve daha evvelinde de yerel halk çocuklarının, yani bizim istiklal ve istikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın ABD ve AVRUPA ya kaçırılmasının araştırılma önergesini Gazi mecliste ret eden bu ittifaka ve irili ufaklı suç ortaklarına yerel anlamda da oy vermek; nasıl verilir, nasıl izah edilir ve nasıl sindirilir bilmiyorum. Üstelik hafızamızda canlılığını koruyan ve ancak, hükümetin araştırma cesareti bile gösteremediği SİHA'mızın düşürülmesinde mimli, İsrail'e ABD yardımında mimli ve Irak operasyonlarından mimli İncirlik Üssü. Kendine yapılanı bile sorgulamaya korkan, halkından gizleyen bir hükümetin Gazze ile ilgili bir kapatma cesareti gösterebilmesi ihtimal dahilinde olabilir mi bunu her seçmenin vicdanına bırakıyorum?” dedi.
İlçe Başkanı Kurt, açıklamasının devamında; “Hükümet olarak, devletin bütün kudret ve kuvvetini kulana bilen ancak, kendi neslini koruyamayan, istismar ve her türlü menfi fiile ve faile açık bırakan bir anlayışa ve onun yereldeki temsiline oy vermek nasıl bir vebale ortak, nasıl bir suça ortak olmaktır, bunu halkımızın ferasetine bırakıyorum. Hem koruyama ve hem de göz yum. Bu nasıl kabul edile bilir, Zaten ülke içindeki kaçak göçmen ve geçici sığınmacılara, oy uğruna hazine arazisi, vatandaşlık ve çeşitli imtiyazlar verilmesi yarınlarımızı daha karanlık ve iç çatışma istismarlarına daha yatkın kılıyorken bunların araştırılmasının retti suç ortaklığı olmaktadır. Bunun başka bir ifadesi, anlamı da yoktur. Bunun hesabı elbette sorulmalı, mesuliyeti olanlar yüce Türk adaletinde yargılanmalı ve hesap vermelidir. Bir de ittifak olup hükümet iken vatandaşlara; öğrenci, emekli, emekçiye ve dar gelirliye yardım vaadi nasıl bir utanmazlık ve acınası haldir anlamak mümkün değil. Kimse de bunu sormuyor.
'Hudut namustur' anlayışı ayaklar altına alınıp çiğnendi ve yabana çiğnetildi. Uluslar arası suç şebeke liderleri ülkede fink atarken, kimse emniyete olmayacaktır. Nitekim bu tür suç şebekelerinin kendi aralarında çıkan çatışmalarda birçok masum insanımız can vermiştir. Bu vatandaşlarımızın kanı buna göz yumanların, devlet ricalinin ve yetkililerin eline ve üzerine kalmıştır. Yerel adayların karakter ve kişilikleri ile ilgili hiç bir menfi düşünce ve beyanımız yoktur, olmayacaktır. Her aday yönetime aday olma hakkına sahiptir ve bu kutsaldır. Ama, yerel seçimlerde yerel halkı temsil edecek insanların olması, dışardan gelmişlerin oluşturduğu farklı yapılanmaların önü kesilmelidir. Halk teveccüh ile kendine benzeyeni yönetici olarak seçecek, baskı ve tazyike kulak kapataraktır” ifadelerini kullandı.