Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Döneminde milletvekillerinin yapacağı ilk konuşmayı kendisinin gerçekleştirdiğinin de altını çizen Amasya Milletvekili Hasan Çilez, “Dilerim ki bu kürsüden hep doğrular konuşulur, hep hayra meyil edilir; milletimizin, devletimizin ali menfaatleri için sözler sarf edilir. Sarf edilen sözler demokrasimizi güçlendirir, ülkemizi güçlendirir, her bakımdan insanlarımızı güçlendirir, refahımızın artmasına vesile olur. Bu dileklerimle büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yolda söz söyleyecek, emek verecek, gayret sarf edecek herkese şimdiden teşekkürler ediyorum” dedi.
Amasya Tamimi’nin yayınlanma süreci ile ilgili de bilgiler veren AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, “Bundan yüz dört yıl önce 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gelen Atatürk ve arkadaşları fakruzaruret içine düşürülmüş, orduları dağıtılmış ve esaret altına alınmak istenen milletimizin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara başlamışlardır. Samsun'un güvenli olmayışı sebebiyle daha iç bölgelere geçme ihtiyacı hasıl olmuş ve 25 Mayısta Havza'ya gelmişlerdir. Burada on yedi gün kalan Atatürk daha güvenli gördüğü Amasya'ya geçmek için 11 Haziranda Amasya Müftüsü Hacı Hafız Tevfik Efendi'ye telgraf çekerek halkın ahvalini sorar, cevabi telgraf şöyledir: "Amasya halkı müdafaayivatan muhafazayidin ve devlet uğrunda mücadele edenleri bağrına basmakla müftehir olacaktır." Beklentisinin ötesindeki bu müthiş cevap Atatürk ve arkadaşlarını rahatlatır, hemen ertesi gün 12 Haziranda Amasya'ya gelirler. Amasya'nın girişinde Cülus Tepe'de büyük bir kalabalık tarafından coşkuyla karşılanırlar. Müftü Tevfik Efendi Atatürk'e hitaben "Paşam, bütün Amasya emrinizdedir, gazanız mübarek olsun." der. Bu coşku ve bu hitap Atatürk ve heyete büyük bir moral olur. On günlük çalışma sonucu 22 Haziranda Amasya Tamimi yayımlanır "Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir." tespiti yapılır ve çare tarihe altın harflerle yazılan şu söz olur: "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Böylece Türkiye Cumhuriyetinin temeli atılır, Amasya'da yeni kurulacak devletin ilk şifreleri verilir. Kurtuluşun bir savaşla olacağı "Gazamız mübarek olsun." denilerek ortaya koyulurken yine kurtuluş ve kuruluşun milletin azim ve kararına bağlı olacağı ifade edilmiştir. Yayımlanan Amasya Tamimi'yle milletimiz moral bulmuştur, büyük bir bağımsızlık ve özgürlük ateşi Anadolu'yu sarmıştır. Erzurum ve Sivas Kongreleri yapılmış, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış, Kurtuluş Savaşı'mız kazanılmış ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Yeni kurulan devletin yönetim biçimi de Amasya Tamimi'nin ruhuna uygun olarak millet iradesi üzerine inşa edilmiştir. İşte, Gazi Meclisimizde yazan "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." düsturunun membası da Amasya Tamimi'dir” dedi.
Amasya Milletvekili Hasan Çilez konuşmasının devamında; “Osmanlı'yı Fetret Devri'nden çıkaran Çelebi Mehmed devletin birliğini Amasya'dan sağlamıştır. Böylelikle Osmanlı'nın ikinci kuruluşu Amasya'dan olmuş ve İstanbul'un fethine ve devletten imparatorluğa giden sürecin başlangıcı ve dayanağı da Amasya'mız olmuştur. Anadolu'nun Oxford'u diye nitelenen ilim, irfan şehri, Ferhat ile Şirin'in yaşadığı azim ve aşkın dağlara nakşedildiği, şehzadeler, âlimler ve evliyalar şehri Amasya'mız Osmanlı'yı ikinci kez kuran ve Türkiye Cumhuriyeti'ni de kuran şehir olma şerefini onurla taşımaktadır.
1923'te cumhuriyetin ilanıyla tarih sahnesinde Türk'ün yeni devleti yerini almış ve muasır medeniyetler hedefiyle kolları sıvamıştır. Tek partili dönem sonrası oluşan çok partili demokratik mücadelemiz on yıllık aralarla yapılan darbelerle kesintiye uğramıştır. Darbelerin demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal maliyetleri çok ağır olmuştur. Sonuç milletimizin refah kaybı ve her alanda gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmasıyla neticelenmiştir. 2002'de milletimizin umudu olarak AK Parti'miz ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın işbaşına gelmesiyle bu makûs talih, bu kısır döngü kırılmıştır. Darbe girişimleri her seferinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu ve sırtını milletine yaslamasıyla aşılmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine Cumhur İttifakı'nın gücüyle 24 Haziran 2018'de fiilen geçilmiş ve Türk demokrasi ve yönetiminde yeni bir sayfa açılmıştır. 14 Mayıs ve 28 Mayısta ikinci turda yapılan seçimlerle Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu almış, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ikinci kez Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Milletimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini benimsemiş ve kabul etmiştir. Böylece mesnetsiz ve kısır "güçlendirilmiş parlamenter sistem" söylemleri ülke gündeminden çıkmıştır. Artık gündemimiz cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz şu günlerde geleceğin büyük ve güçlü Türkiye'sini ifade eden ve tüm bir asrı kapsayan "Türkiye Yüzyılı" idealimizdir. 28 Mayısta Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar açılmıştır. Gücümüz ve dayanağımız, şanlı ecdadımız ve tertemiz tarihimizdir, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri ile Türkiye Cumhuriyeti devletimizdir, Amasya Genelgesi'dir ve Amasya Genelgesi'nin işaret ettiği aziz ve asil milletimizdir.
Bu vesileyle cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, kurtuluş mücadelesini veren kahramanları, aziz şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı.