CHP’li Reşat Karagöz’den Amasya İçin Üç Başlıkta Sert Sorular

CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz, “Milletimizin Sorularına Cevap Arıyoruz – 2” başlığıyla yaptığı açıklamada, Amasya’nın çevre, enerji ve kamusal destek politikalarına ilişkin üç temel konuda iktidara yönelttiği soruları kamuoyuyla paylaştı. Karagöz, özellikle kırsal alanları etkileyen uygulamaların şeffaflık ve kamu yararı çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamanın ilk maddesinde, Taşova ilçesine bağlı Boğadağı bölgesinde yürütülen maden arama faaliyetlerine dikkat çekildi. Karagöz, söz konusu çalışmaların 24 köyü doğrudan tehdit ettiğini belirterek, yöre halkının “vahşi madencilik istemiyoruz” çağrısına rağmen neden ısrarla bu faaliyetlere göz yumulduğunu sordu. Çevresel etkiler, su kaynakları ve tarımsal üretim üzerindeki risklerin yeterince dikkate alınıp alınmadığını gündeme getirdi.
İkinci başlıkta ise köylerin temel altyapı maliyetlerine odaklanıldı. Karagöz, köylerin su çıkarma ve depolama tesislerinde kullanılan elektriğin maliyetinin düşürülmesine yönelik bir çalışma olup olmadığını sordu. Özellikle su depoları ve üretim merkezleri bulunan köylerde, devlet eliyle güneş enerjisi santralleri kurulmasına dair bir planın bulunup bulunmadığını soran Karagöz, yenilenebilir enerji yatırımlarının kırsal alanlarda hem maliyetleri düşüreceğini hem de sürdürülebilirliği güçlendireceğini ifade etti.
Üçüncü maddede ise elektrik faturalarındaki “faturanın bir kısmı devlet tarafından karşılanmaktadır” ibaresi eleştirildi. Karagöz, bu ifadeyle yurttaşa destek verildiği algısı oluşturulduğunu ancak gerçekte desteğin vatandaşa mı yoksa tamamen özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine mi aktarıldığının netleştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Milletin vergilerinin özel şirketlere aktarılmasının “devlet desteği” olarak sunulmasının kabul edilemez olduğunu savundu.
Karagöz, açıklamasının sonunda, Amasya’nın doğal varlıklarının korunması, köylerin enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve kamu kaynaklarının şeffaf kullanımı için sorularına açık ve somut yanıtlar beklediklerini belirtti. Kamuoyunun bu başlıklarda bilgilendirilmesinin demokratik hesap verebilirliğin gereği olduğunu vurguladı.