reklam
reklam
38,5232 %0.06
43,9445 %0.22
4.062,82 % -0,18
94.531,16 %0.208
AMASYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

YAŞAMIN SINIRLARINA UYMAMIZ GEREKLİ

YAYINLAMA:

İnsan yaşama doğduğu günden öleceği güne kadar belirli bir sınırlama içerisinde olduğunu düşünmek gerekir.

En basit olarak çevremizde ki sınırların görünmesi kolay olmalıdır. İnsanlar maddi ve manevi dünya da koyduğu sınırlara bakacak olursak   gördükleri şeye sınırlar koyarlar. Çitler, işaretler, levhalar, duvarlar bunların hepsi fiziksel yani görünen sınırları belirler. Manevi dünyada ise sınırlar görünmez, bu sebeple belirlemek daha zordur.

Bazen sınırlarını bilmeyenlerle bir arada olmak durumundayız. Fakat sınırlar hayatın her alanında olmalıdır. Sınırlar bizim kimliğimiz gibidir. Sahip olduklarımızı ve nelerden sorumlu olduğumuzu bilmek bizi insan olarak daha verimli kılar.

Bizi biz yapan şeylerden kendimizi sorumlu tutmalıyız. Kendi içimizde ki fırtınaları  olan bitenlerle ilgilenmek zorundayız, sınırlar ise ilgilenmek zorunda olduğumuz şeyin ne olduğunu tanımlamamıza yardımcı olur.

Sınırlar, sahip olduklarımızı tanımlayarak onunla ilgilenme fırsatı sağlar. Kalbimizi özenle korumamıza yardımcı olur. Bizleri besleyecek olanları çitlerimizin içinde, zarar verecek olanları ise dışında tutmamız gerektiğini bize öğretir.

Kısacası, iyilikleri içeride, kötülükleri dışarıda tutmamıza yardımcı olurlar. Koyduğumuz sınırların  duvar olmaması gerekir. Birisiyle aranıza sınır koymanız, duvar ördüğünüz anlamına gelmez. Sadece o durum veya kişi karşısında yapabileceğiniz başka şey kalmamıştır. Eğer  sınır koymadığınız an, sizin alanınıza girileceği ve sizinde rahatsızlık duyacağınız kesin olacaktır.

Sınırları belirleyen en temel kelime hayır olsa da, çoğu insan hayır demekte zorlanır. Oysa ki hayır diyebilmek başkalarının, onlardan ayrı olarak var olduğunuzu ve kontrolün sizde olduğunu öğrenmelerini sağlamış olacaktır.

Yaptığınız hareketler aynı zamanda, düşüncelerinizi, duygularınızı anlatırken başkaları içinde varlığınızı tanımlamış olacaktır.

Varlığınızı tanımlayan kelimeler kullanmadığınızda insanların nerede duracaklarını bilmeleri zorlaşır.

Çünkü yaşadığımız dünyanın yalnızca bize ait olmadığını bilmemiz gerekir paylaşmanın verdiği mutluluğu tatmak hiçte zor değildir. Ancak her toplumda bütün üyelerin kendi alanlarının da olduğıunu unutmamak gerekir. Önemli olan şey, sınırların geçişe izin verecek kadar saydam, ancak tehlikeleri uzak tutacak kadar sağlam olmasıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *