reklam
reklam
38,5358 %0.11
43,8170 %0.07
4.024,71 % -1,12
94.287,13 %-0.218
AMASYA
00:00:00
Güneş vaktine kalan
Amasya
Az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ÖĞRETMEN GELECEK NESLİN MİMARIDIR

YAYINLAMA:

2022-2023 Eğitim Öğretim yılı başlıyor. Ana ve babaları çok büyük telaş aldı çocuklarının eksiklerini tamamlamaya çalışıyorlar. Hayat pahalı 3 çocuklu bir aile düşününki neler çekiyordur tahmin edebilirsiniz.

Bir yandan veliler okul kapılarını aşındırmaya başladı bile çocuklarını hangi öğretmene vermeleri için okul yöneticilerinden akıl almaya çalıyorlar. Çünkü medya da her gün öğretmen sınavları ile tartışma devam ediyor. Uzman öğretmen veya Başöğretmen sınavları yapılacak bunu nedense yetkililer hiç düşünmüyorlar buna gerek varmı diye neden ikilik sokuluyor öğretmen camiasının içine bunu niye düşünmüyorlar.

Cumhuriyeti kurup bize bu güzel ülkeyi armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ülkenin kalkınması ve ileri düzey seviyesine çıkmak için eğitime çok büyük önem vermiş ve hatta kara tahtanın başına geçerek bu ülkenin insanını muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için çok büyük çaba ve gayret göstermiştir.

Eli öpülesi öğretmenler dediğimiz köy enstitülerinden yetişip bizleri eğiten öğretmenlerimiz incelediğimiz zaman okudukları derslere baktığımızda bütün ana dersleri gördükleri gibi ayrıca sanat ve müzik derslerine büyük önem vermişler buna ek olarak ta  terzilik, duvar ustalığı, tarım ve hayvancılık üzerinde eğitim görmüşler gittikleri köy okullarında köylüye tarım ve ziraat çocuklarına da eğitim ve öğretim vermeye başlamışlardır.

Fakat zaman içerisinde ne hikmetse bu köylerde ki okullar kapatılmaya başlamış taşımalı eğitim verilmeye çalışılmış böylece de öğretmenler köylerde değil kasaba ve şehirlerde oturmaya başlamış böylece köyde ki muhtar imam ve öğretmen üçgeni dağılmaya başlamış köylümüzde bunlara ayak uydurarak şehirlere göç etmeye başlamışlar o güzelim verimli topraklar işlenmediği  içindir ki yiyeceğimiz mısır, pirinç, baklagiller ve diğerleri âdete yurt dışından ithal edilmeye başlamış ülkemiz bir tarım ve hayvancılık merkezi iken dışa bağımlı cazibe merkezine dönmeye başlamıştır.

Acaba bu da dış güçlerin bir oyunumu diye sormaya gerek duymuyor bir ülkenin içten yıkılışını hazırlayan sebepler olarak gördüğümüzü söylemeden geçemeyeceğim kesin.

Zaman içerisinde öğretmen yetiştiren  okullar kapatılmış sanayi mühendisi iş bulamadığı için öğretmen olmuş mesleği olmadığı için başarılı olamamıştır.

1995 yıllarda ülkemizde Almanca, Fransızca öğretmenlerinin kararnameleri değiştirilmiş Edebiyat veya Türkçe öğretmeni olarak atanmışlardı. Bunların öğrencilerimize ne kadar katkısı olduğu tartışma konusu olmuştur. Çünkü Türkçe başlı başına bir ders olduğu kesindir. Okuması zayıf olan insanın diğer dersleri de yapması söz konusu değildir.

Eğitimde Bitişimiz…Okuduğunu anlamayan bir nesil yetişiyor.!!!

Buradan şunu çok açık yüreklilikle söylemek gerekir ki biz eğitimde sınıfta kalmışız ezbere dayanan bir ders sistemi ile bir yerlere varılamayacağı kesindir.

Okullar açıldığında anne ve babaları bir telaş alır çocuklara ders çalıştırmak ve onların ev ödevlerini yapmak sonrada ebeveynlerin yaptıkları ödevleri alıp okula götürüp 100 alan öğrenci çok başarılı imiş gibi öğrenci takdir ve taltifle onurlandırılıyorlar.

Özel okullar zaten para aldığı için sınıfta kalmayacak bir nesil yetiştiriyor ve bunlar bizim yarınlarımızı emanet edeceğimiz öğrencilerimiz oluyor.

Ülkenin kalkınmasının Atatürk'ün emanet ettiği gençlerin omuzlarına yüklerken onları da bilim yolunda yetişmiş kültürlü nesiller olmasını sağlamamız gerekmektedir.

Buradan da ülkeyi yöneten siyasilerin omuzlarında bu yükü iyi değerlendirerek geleceğimizi aydınlatacak gençlerimize önem verilmesi gerektiği inancında olduğumu söylüyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *