Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya beraberinde Jeofizik Mühendisleri Odası Amasya İl Temsilcisi Yücel Gümüş ile birlikte gazetemizi ziyaret etti.
‘Türkiye’nin deprem gerçeği, Merzifon ve yapılması gerekenler’ konulu söyleşi programına katılmak üzere Merzifon’a gelen Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya gazetemizi de ziyaret ederek imtiyaz sahibi Bilal Güley ile deprem üzerine sohbet etti.
Türkiye’nin en önemli konularından birisinin yerleşim bölgelerinin oluşabilecek depremlerden en az zarar görür hale getirebilirizin cevabını bulmak olduğunu söyleyen Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, “Ben olaya inşaat mühendislerinin de ifade ettiği gibi, bina zarar görebilir ama yıkılmasın, böylece de insanımız can kaybı yaşamasın yönünde bakıyorum. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, hangi zaman da olursa olsun insanımızın sağ kalmasını sağlayacak önlemler gerekiyor” dedi.
Türkiye’de deprem olacak demenin bir müneccimlik olmadığını, zaten olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, “Şu üç sorunun cevabı olmadan diğer sorulara cevap vermek zor. Birincisi, deprem nerede olacak, ikincisi ne zaman olacak ve üçüncüsü de hangi büyüklükte olacak. Hiç kimse şu gün, şurada, şu saatte, şu büyüklükte deprem olacak diyemez. Bunu sadece biz değil, Japonlar, Amerikalılar, dünya üzerinde hiçbir bilim insanı söyleyemez. Ancak deprem bekliyoruz gibi cümleler tahminlere giriyor” dedi.
Birçok bilim insanının özellikle televizyonlarda geçmişteki depremlere bakarak istatistik olarak rakamlar verdiğini de söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Tüm dünyada bu tür tahminler yapılıyor. Nerede, ne zaman, hangi büyüklükte sorularının aynı anda hiç kimse de cevabı yok” dedi.
Yeni yapılaşmaların depreme dayanıklılık oranlarına da cevap veren Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, “1999 depreminden ders alarak yeni yönetmelikler yaptık. En son yönetmelik ise 2018 yılında bina deprem yönetmeliği diye çıktı. Dolayısıyla o yönetmelik şuanda geçerli. İnşaat mühendisi arkadaşlarımızdan edindiğimiz bilgilere göre, 2000 yılından sonra inşaa edilen binalarda hasar ve yıkım oranları 2000 yılından önceki yıllarda inşaa edilmiş yapılara oranla oldukça düşmüş durumda” dedi.