reklam
reklam
38,4423 %-0.13
43,5677 %-0.45
3.991,39 % -1,94
96.487,41 %2.641
AMASYA
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Amasya
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM HİCRİ YILBAŞI 30 TEMMUZ’DA

HİCRİ YILBAŞI 30 TEMMUZ’DA

Gümüşhacıköy Müftüsü Adem Ayrancı Hicri Yılbaşı nedeniyle açıklamalarda bulundu.

Müftü Ayrancı yaptığı açıklamada, “Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler, şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.”

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de şöyle buyurmaktadır. “Müslüman, elinden ve dilinden diğer

Müslümanların emin oldukları kimsedir. Muhacir ise Allah’ın yasakladığı şeyleri terk edendir.”

Allan’ın izni ile 30 Temmuz Cumartesi günü bir kez daha Muharrem ayına kavuşacak olmanın ve

yeni bir hicri yıla girmenin heyecanını yaşamaktayız. Hz. Adem ve Havva ebeveynimizin cennetten

yeryüzüne adım atışlarıyla başladı insanlığın ilk hicret hikayesi. İnsanlığın imtihana tabi tutuluşunun yanı sıra yeryüzünü imar etmek, güzel olan alemi daha da yaşanır hale getirmekti bu hicretin hikmeti.

Ardından pek çok hicret bunu takip etti. Kah bir gemi ile tufanlara karşı duruldu; Kah Kabe-i

Muazzama oldu hicretin semeresi; kah Yesrip’in Medineleşmesi, medeniyet güneşinin oradan ışıldaması, Kah fedakarlığın ve vefakarlığın adı oldu hicret, kah ensar-mahcir kardeşliğinin ve dostluğun tadı.

“Fetihten sonra hicret yoktur.” buyuran Efendimiz, kıyamete dek ümmetin asıl hicretinin Allah’ın

yasak kıldığı şeylerden uzak durmakla gerçekleşeceğini haber veriyordu.

O halde Kardeşlerim, hicret; her şeyden önce Allah ve Resulüne gönülden bağlılığın, sadakat ve

teslimiyetin ifadesidir. Hicret; batıldan, boş şeylerden, ömrü israf eden her türlü arzu ve istekten

uzaklaşarak hakka, hakikate, ahlak ve irfana teslim oluşun ifadesidir.

Hicret, bir mekandan diğerine yapılan yolculuk değildir sadece, Hicret maddeden manaya,

fenadan bekaya yürüyebilmek, Yüce Mevla’nın yarattığı tertemiz fıtratımızı muhafaza edebilmektir.

Şirkten, küfürden, nifaktan uzaklaşıp, iman ehli olabilmektir. Hicret; fani dünyanın çekiciliğine

kanmamaktır. Nefsin heva ve arzularının tuzağına düşmemek, ulvi duygu ve gayeleri, gelip geçici heves ve tutkulara feda etmemektir.

Bir ömür boyu helallerle hemhal olup, haramlardan uzak durabilmektir hicret. Durgun suların

çabuk kirlendiğini unutmadan her daim hayra doğru akış içinde olmak, Hakkın rızasını tahsil

istikametinde koşmaktır hicret.

30 Temmuz Cumartesi günü bir Muharremi idrak edeceğiz, birbirimizle tebrikleşeceğiz. Ancak

hicret ruhunu yüreğimizde yaşamadıkça, kardeşlik iklimini yeryüzüne yaymadıkça kötülükleri terk edip

iyiliklere seyr-u sefer eylemedikçe gerçek manada hicreti yaşamış olur muyuz? Şerre kilit hayra anahtar olmadıkça, fitne ve fesada “dur” demedikçe, zalimin ve zulmün karşısında olup hakkın ve adaletin yanında yer almadıkça gelip geçen Muharremlerin, yitip giden ayların, günlerin anlamı olur mu ki?

1444 yıl önce hüznü mutluluğa, bedeviliği medeniliğe dönüştüren hicretin, bugünün bedevileşen

dimağları ilim pınarlarıyla, çölleşen yürekleri merhamet ve muhabbet yağmurlarıyla yıkamasına insanlık olarak ne kadar da muhtacız değil mi?

Bugün hepimiz Nuh’un gemisindeyiz, Kurtuluş ve selametimiz ömür gemimizi tevhid rotasında

yüzdürebilmemize bağlıdır. Lakin gemi su almaya başlarsa, nasıl baş edebiliriz modern çağın türlü

biçimde tezahür eden tufanlarıyla?

O halde gelin bugün Allah ile misakımızı, Resulullah ile biatımızı yenileyerek, hep birlikte günahlardan hayırlara hicrete, hakiki bir muhacir olmaya söz verelim. Efendimizin hicreti Müslümanlar

için nasıl milat olmuş ise biz de bugüne salih ve sadık kul olmak, muhacir ve ensar kardeşliğini aramızda yeniden kurmak ve ilahi rahmeti tecelli ettirecek hicretlere koyulmak adına milat edelim. Gönül yesribimiz, İslam’ın nuruyla erdemi, ahlakı, insaniyeti temsil eden tenvir edilmiş Medine olsun.

Gelin Hz. İbrahim gibi her daim Rabbimize olsun yönelişimiz, hicretimiz. Gelin haramlardan,

yanlışlardan, gayr-i meşru duygu ve davranışlardan helal ve tertemiz bir hayatta Hz. Lut misali hicret

edelim. Ardımıza bakmayılım, asla geri dönmeyelim.

Farklı ırk, dil ve renkte yaratılmışlığımızı Allah’ın ayeti olarak görelim, Gelin tüm ırkçılığı, mezhepçiliğini kaldırıp atarak birlik ve kardeşliğe hicret edelim.

Gelin her türlü zulmü, kötülüğü, husumeti ayaklar altına alıp adalete, iyiliğe, merhamete ve muhabbete hicret edelim.

Gelin şiddeti, vandalizmi, yakıp yıkmayı terk edelim de yeryüzünü imar etmeye, harabeleri mamur etmeye hicret edelim.

Gelin saldırmayı, yıldırmayı, öldürmeyi bir an önce bırakıp, yaşanan bunca dehşet ve vahşet karşısında yangın yerine dönen yüreklerin ateşini söndürmeye, öksüzlerin yetimlerin yüzünü güldürmeye, mahzun gönülleri şad etmeye hicret edelim.

Cennetten yer yüzene adım atışımızla başlayan hicret hikayemizin, dünyayı cennete dönüştürecek bir gayret ve ihlasın mükafatı olarak cennette hitama ermesi dualarımla hicri yeni yılınızı kutluyorum. Yeni yılın, İslam ve İnsanlık aleminin huzur ve selatine vesile olasını Yüce Mevla’dan niyaz ederim” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *