reklam
reklam
38,6957 %-0.2
43,4587 %0.18
4.008,50 % 1,20
103.528,06 %0.01
AMASYA
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM “Enflasyon farkı sıfır zam demektir”

“Enflasyon farkı sıfır zam demektir”

Türk Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi, Nisan ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türk Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi Nisan ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

“Enflasyon farkı sıfır zam demektir” diyen Terzi “Dönem sonu beklenmeden, enflasyon farkı maaşlara aylık olarak yansıtılmalı, memurlarımıza ek zam yapılmalı ve refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir.” dedi.

 

Terzi açıklamasında şu satırlara yer verdi; “TÜİK, Nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre enflasyon Nisan ayında enflasyon %2,39 arttı ve 2023’ün ilk dört ayında toplam %15,2’ye ulaştı.

 

Hatırlanacağı gibi yılın başında memur ve emekli aylıklarına toplam %30 artış yapılırken bunun %8,48’i enflasyon farkı, %13,52’si ise refah payı uygulaması olarak hayata geçirilmişti. Dolayısıyla memur maaş zammında enflasyon farkı hesabına dâhil olan artış %8 olarak belirlenmişti.

 

Buna göre memur maaşları, 2023’ün ilk yarısı için yapılan %8 zam düşüldüğünde, geçen dört ayda resmi olarak %7,2 oranında erimiş oldu. Maaşlara yapılan %8 artış, Şubat ayı itibarı ile zaten enflasyona yenilmişti. Şimdi ise alım gücündeki erime her geçen ay artarak devam etmektedir. Yüksek enflasyon ve temel gider kalemlerindeki fahiş artışlar, sabit ücretlilerin belini bükmüştür. Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşecek enflasyon da hesaba katıldığında, memur ve emeklilerin Temmuz ayında verilecek enflasyon farkı ve toplu sözleşmede öngörülen %6 artışla, yaşadığı bu ekonomik cendereden kurtulması mümkün değildir.

 

Her ne kadar enflasyon farkı ödemesi ile maaşlardaki erimenin telafi edildiği ifade edilse de enflasyon farkı, memur ve emeklilerin eriyen maaş zamlarının geriye dönük olarak, gerçekleşen enflasyonla eşitlenmesi anlamına gelmektedir. Yani enflasyon farkı sıfır zam demektir. Kamu çalışanlarına hem de gecikmiş bir şekilde resmi enflasyon kadar zam yapıp çarşı pazarda yaşanan gerçekleri ve mutfağa yansıyan enflasyonu görmezden gelmek doğru bir yaklaşım değildir.

 

Ülkemizde 4 kişilik bir ailenin insanca yaşamak için ihtiyaç duyduğu asgari gelir 30 bin TL’nin üstüne çıkmışken, memurlarımız ortalama 12.985; en düşük 9.452 TL maaş almaktadır. Büyükşehirlerde kiraların memur maaşlarının üzerinde olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında, ülkemizin en eğitimli ve nitelikli çalışan kesimlerinin başında gelen memurlarımızın bu denli sefalet içinde yaşaması ve en düşük maaş alan grup haline gelmesi kabul edilemez.

 

Temmuzda yapılacak rutin düzenlemeler, memur ve emeklimizin hali hazırda yaşadığı yıpratıcı ekonomik sıkıntıya merhem olmayacaktır. Ülkemizde her kesime bir müjde gelirken memurlarımızın beklentileri ileri bir tarihe ötelenmiştir. Bu nedenle kamu görevlilerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar, alınacak bir dizi tedbirle, Temmuz ayı beklenmeden çözüme kavuşturulmalıdır.

 

Türkiye Kamu-Sen olarak; “Enflasyon farkının dönem sonu beklenmeden, ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara aylık olarak yansıtılması, gecikmelerden doğan mağduriyetin giderilmesi bakımından zorunludur.” diyoruz.  Yıllardır enflasyona endeksli zam almaktan dolayı sefalete sürüklenmiş olan memurlarımıza ek zam yapılmasını ve bu yolla geçmiş dönemlerde yaşadığı kayıpların telafi edilmesini istiyoruz. Çalışanlarımızın alım gücünün reel olarak yükseltilmesi ve yaşadıkları dar boğazdan çıkabilmeleri için ayrıca maaşlarına refah payı verilerek bu uygulamanın kalıcı hale getirilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyoruz.

 

Alınacak küçük tedbirlerin, yaşanan büyük ekonomik sorunları çözüme kavuşturacağını biliyoruz.  Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyonluk bir kitleyi temsil eden memur ve emeklimizin bu beklentisine kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz.”/Objektif

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *