reklam
reklam
41,7335 %0,23
48,4526 %0,44
5.405,81 % -0,22
121.764,01 %0.373
AMASYA
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Amasya
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi GÜNDEM Brighton Dil Okul Kurucusu Tırpan: “Yabancı Dil Değil İkinci Dil”

Brighton Dil Okul Kurucusu Tırpan: “Yabancı Dil Değil İkinci Dil”

Brighton Dil Okul Kurucusu Tunuslu ve Türk vatandaşı olan Sana Belarbi Tırpan, dil öğrenimi ile ilgili detayları aktardı. Detaylar haberimizde...

Haberleri

Dil Öğretmeni, 4 dil bilen, Tunuslu ve Türk vatandaşı olan Sana Belarbi Tırpan dil öğrenimini, nelerde yanlış yapıldığını ve kendisi neler yaptığını aktardı. 

“Brighton Language Center, Amasya’da kuruldu ama hedefi her zaman yerel bir kurum olmaktan çok daha ötesiydi. Bizim için İngilizce bir “ders” değil, bir yaşam biçimi. Amacımız öğrencilerimize sadece dil öğretmek değil, düşünme biçimini değiştirmek.

En önemli vizyonumuz, klasik ezbere dayalı sistemlerden uzak duruyoruz. Öğrencilerimizin dili yaşayarak öğrenmeleri için “drama, müzik, doğa etkinlikleri, film temelli dersler, ve konuşma kulüpleri” gibi yöntemler kullanıyoruz. Bu yüzden Brighton’da öğrencilerimize ilk günden itibaren “yanlış yapmaktan korkma” diyoruz. Çünkü hata, öğrenmenin en güzel parçasıdır” diye vurguladı.

 

 

“İngilizceyi yabancı dil olarak değil, ikinci dil olarak öğretmek”

“Bu anlayışla, beynin dil öğrenme mekanizmalarını temel alan “beyin kodlama ve beyin haritalama” tekniklerini derslere entegre ediyoruz. Yani öğrenme sadece kulakla değil, zihinle, bedenle ve duyguyla gerçekleşiyor. Bir dil öğrenmek, sadece kelime ezberlemek değil; yeni bir dünyaya adım atmaktır.

İkinci dil öğrenimi, beynin yeni bağlantılar kurmasını sağlar. Bu yüzden biz öğrencilerimize sadece dil öğretmiyoruz, öğrenmeyi öğretiyoruz. Modern yöntemlerde öğrenci pasif dinleyici değil, aktif üretici olmalıdır. Bizim modelimizde çocuklar ve yetişkinler oyunlarla, şarkılarla, hikâyelerle ve etkileşimle öğrenir. Böylece dil, bir “ders” değil, “doğal bir süreç” haline gelir”.

“Türkiye’deki sorun dilin, sınav konusu olarak görülmesi”

“Türkiye’de dil öğretiminin en büyük eksikliği, dilin iletişim aracı olarak değil, sınav konusu olarak görülmesi. Gramer ağırlıklı sistemlerde öğrenciler cümle kurmak yerine kuralları ezberliyor. Oysa dilin özü “iletişim”dir.

Bir diğer eksiklik, öğreten kişinin dili gerçekten konuşamaması. Bir öğretmen dili “yaşamadıysa”, öğrencisine de yaşatamaz. Bu nedenle Brighton’daki öğretmenler, dilin kültürel ve duygusal yönünü de aktaran, rol model kişilerdir.

Türkçeyi öğrenme sürecim aslında bana “empatiyle öğretmeyi” öğretti. Bir dili sıfırdan öğrenmenin zorluklarını yaşayarak gördüm: sesleri ayırt etmek, anlamı yakalamak, hata yapmaktan korkmamak… Bu süreç bana gösterdi ki bir dili öğrenmenin en önemli unsuru cesaret ve duygu”.

 

 

“Hayal kurmak, ilk adımdır”

“The Daydreaming Elephant benim için sadece bir çocuk hikayesi değil, hayal gücünün sembolü. Kitapta, bir hayvanat bahçesinde yaşayan küçük bir filin “uçma hayali” anlatılır.Dil eğitimi, bir ülkenin kültürel gücünün göstergesidir.

Biz Brighton olarak, dilin sadece kelimelerden değil, duygulardan, müzikten, sanattan ve kültürden oluştuğuna inanıyoruz. Bu yüzden dil öğretimini “akademik” değil “yaşamsal” hale getirmeye çalışıyoruz.Çünkü bir çocuk şarkı söylerken ya da bir yetişkin kahve eşliğinde sohbet ederken, aslında dil öğrenmenin en doğal halini yaşıyor” diye belirtti.

KAYNAK: Alperen Güley
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *