Amasya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB), hayvancılıkta kalite ve verimliliği artırmak amacıyla önemli bir teknolojik adım attı. Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Güner Aslan, NIR (Yakın Kızılötesi Spektroskopi) cihazının aktif olarak kullanılmaya başlandığını açıkladı. Modern hayvancılığın gerektirdiği bilimsel takip ve analiz süreçlerine büyük katkı sunan NIR sistemi, hem yem hem de süt analizlerinin hızlı, güvenilir ve çevre dostu bir şekilde yapılmasını sağlıyor.
Yemde ve Sütte Anlık ve Güvenilir Analiz Dönemi
NIR cihazı, örneğe kızılötesi ışık göndererek ürünün ışığı ne kadar soğurduğunu ölçen ve böylece kimyasal bileşenlerini yüksek doğrulukla belirleyen ileri seviye bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Başkan Güner Aslan, bu sistemle mısır silajı, arpa, buğday, yonca ve TMR (Total Mix Ration) gibi yemlerde; kuru madde, protein, yağ, lif, kül, nişasta, ADF, NDF, selüloz ve enerji değerlerinin çok kısa sürede tespit edildiğini belirtti.
Süt analizlerinde ise yağ, protein, laktoz, kuru madde ve üre azotu gibi parametrelerin milimetrik doğrulukla ölçülebildiği ifade edildi. Bu özellik, hem süt kalitesinin izlenmesi hem de hayvan beslemenin doğruluğunun kontrol edilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Üreticiden Gelen Her Örnek Bilimsel Verilerle Kontrol Ediliyor
Birlik, üreticilerden gelen her mısır silajı, arpa, buğday ve TMR örneğinden düzenli olarak NIR analizi alındığını duyurdu. Böylece yem kalitesi anlık olarak takip ediliyor ve üreticilere güncel bilgiler doğrultusunda yönlendirmeler yapılıyor. Her örneğin bilimsel verilerle kayıt altına alınması, sahadaki besleme programlarının doğruluğunu artırıyor.
Güner Aslan, bu uygulamanın üreticiye büyük avantaj sağladığını vurguladı: “Amaç, üreticilerimizin hayvanlarını doğru ve dengeli besleyebilmesi, yem kalitesini sürekli kontrol altında tutarak verimliliği artırmak ve süreci bilimsel verilere dayandırarak kayıpları en aza indirmektir.”
Verimlilik ve Sürdürülebilirlik İçin Büyük Adım
NIR analiz teknolojisinin aktif kullanıma başlamasıyla birlikte hem hayvan beslemede hem de süt üretiminde önemli bir kalite artışı bekleniyor. Bilimsel verilerle desteklenen besleme programları, hayvan sağlığını korurken aynı zamanda verimliliği doğrudan artırıyor. Enerji, protein ve lif oranı doğru belirlenen yemlerle beslenen büyükbaş hayvanların süt ve canlı ağırlık verimlerinde gözle görülür iyileşmeler elde ediliyor.
Birlik, bu adımı sadece kısa vadeli bir gelişme değil, sürdürülebilir hayvancılığın temel taşlarından biri olarak değerlendiriyor. Teknoloji destekli üretimin, modern tarım politikalarının odağında yer aldığına dikkat çeken Aslan, bu sistemin bölge hayvancılığına uzun vadeli katkılar sunacağını ifade etti.
