Kutlubey Okulları Merzifon Kampüsü, öğrencilerini doğayla buluşturan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Motorhane Kültür Ağı Projesi kapsamında, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) iş birliğiyle gerçekleştirilen doğa temelli eğitim programı, çocuklara unutulmaz bir deneyim sundu.
“Emekle Büyüyen Tohumlar, Soframıza Bereket Oldu” sloganıyla hayata geçirilen proje, yalnızca bir tarım etkinliği değil; doğaya saygı, sabır, emek ve paylaşım gibi değerleri kazandıran bütünsel bir öğrenme sürecine dönüştü.

Program boyunca öğrenciler, tohumdan hasada uzanan üretim sürecini birebir deneyimleme fırsatı buldu. Toprakla tanışan minikler, ektikleri tohumların gelişimini gün gün gözlemledi. Sulama, bakım ve gözlem gibi sorumlulukları üstlenen öğrenciler, doğayla güçlü bir bağ kurdu.

Hasat zamanı geldiğinde ise “minik çiftçiler” büyük bir heyecanla ürünlerini topladı. Ellerinin emeğiyle büyüyen yeşillikleri kendi elleriyle hasat eden öğrenciler, üretimin değerini somut şekilde deneyimlemenin mutluluğunu yaşadı.
Tarla sürecinin ardından mutfak etkinliğine geçen öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde hazırladıkları kısır ile hem üretimin hem de paylaşmanın lezzetini tattı. Ortak üretimin keyfini birlikte yaşayan çocuklar, birlikte başarmanın önemini de kavradı.

Etkinliğe eşlik eden öğretmenler, bu tür doğa temelli çalışmaların çocuklarda sorumluluk bilinci, çevre farkındalığı, sabır ve iş birliği gibi temel yaşam becerilerini güçlendirdiğini vurguladı. Projenin, çocukların kişisel gelişimi kadar sürdürülebilir çevre bilincinin kazandırılması açısından da son derece değerli olduğu belirtildi.

Kutlubey Okulları yetkilileri ise yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Eğitim yalnızca sınıf duvarları arasında değil; doğada, toprakta ve sofrada da gerçekleşmelidir. Çocuklarımıza doğayla güçlü bir bağ kurdurmak ve üretimin, emeğin, paylaşmanın değerini öğretmek temel hedeflerimiz arasında. Bu yolculukta bize rehberlik eden ÇEKÜL Vakfı’na ve emek veren tüm eğitim kadromuza teşekkür ediyoruz.”

Etkinlik, hem doğayla kurulan bağı güçlendirdi hem de çocukların çevresel duyarlılıkla büyümesine katkı sağladı. Küçük yaşlarda toplumsal değerlerin kazandırılmasının önemini bir kez daha ortaya koydu.