reklam
reklam
42,4738 %0.12
49,1599 %0.05
5.679,93 % 0,79
87.527,66 %0.195
Amasya
Açık
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Merzifon Bilgi Gazetesi Videolar GÜNDEM “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”

“Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz”

Amasya Kadın Platformu ve CHP Kadın Kolları “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi. Detaylar haberimizde...

Haberleri

“Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” 1

Amasya Kadın Platformu ve CHP Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Yavuz Sultan Selim Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. 

“Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. 25 Kasım 1960'da Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatör Trujillo’ya karşı mücadelenin öncüsü olan üç kız kardeş; Maria Mirabel, Minerva Mirabel ve Patria Mirabel diktatörün askerleri tarafından katledildi. Kod isimleri Kelebekler olan Mirabel Kardeşler 65 yıldır dünyanın dört bir yanında erkek-devlet şiddetine karşı direnen kadınların özgürlük mücadelesinde yaşıyor. Her 25 Kasım’da Kelebekler’in kanat çırpışını direngenliğimizle, inadımızla, isyanımızla sokaklara taşıyoruz. Bu 25 Kasım’da da hayatlarımız, haklarımız ve birbirimiz için sokaklardayız.” 

Slogan: Kadınlar Sokağa Özgürleşmeye 

Bugün dünyanın dört bir yanında eşitsizliğe, yoksulluğa, savaşa, nefrete, erkek devlet şiddetine karşı tüm renklerimizle, isyanımızla sokakları, meydanları dolduruyor mücadeleyi birlikte örüyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. 

1 / 2
“Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” 2

Slogan: Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz. 

İktidar tarafından 2025 yılı aile yılı ilan edildi. Bu iktidara yıl yetmedi bir de aile 10 yılı ilan ettiler. Peki bu kutsal aile içinde neler var; yoksulluk var, erkek şiddeti var, görünmeyen emeğimiz var. Kutsallaştırdığınız aile şiddetin üstünü örtmüyor. Kadınlar en çok en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor.

Aile Yılı Değil Direniş Yılı

Ülkemizde kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri; İktidar, diyanet, yargı eliyle her yıl katlanarak artıyor. Diyanet Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı, erkeğe biat ve itaat etmemizi dayatarak, cemaat ve vakıf gibi gerici odakların erk düşüncelerini besliyor. Türkiye'de diyanetle meşrulaştırılan kadın düşmanlığı bizlere gösteriyor ki faşizmin kadın düşmanlığı dinci gericilikten beslenmeye devam ediyor. Kadınların hayatları, hakları, bedenleri üzerinde bulunan tahakküme karşı laiklik bayrağını yükseltiyor, dinci gericilikle hayatlarımızı kuşatanları uyarıyoruz: Hayatlarımızdan elinizi çekin!

Diyanet Elini Bedenimden Çek!

2025 yılında diyanete ayrılan bütçe 130 milyar liradır. Ve sadece il 9 aylık süreçte yaklaşık 98 milyar liralık kısmı diyanet tarafından harcanmıştır. Yani her gün 359 milyon 800 bin lira bu da saatte 15 milyon harcama yapılıyor anlamına gelmektedir. 2025 yılında kadınlara ayrılan bütçe ise günlük 38 kuruştur. Okullarda çocuklara bir öğün yemeği çok görenler, devletin bütçesini diyanet eliyle tarikat ve cemaatlere peşkeş çekiyor.

Diyanete Değil Kadınlara Bütçe!

Adalet Biziz Susmayacağız!

Haklarımıza yönelik saldırılara her gün bir yenisi ekleniyor. Boşanmayı önleyen politikalar, nafaka hakkımızın gasp edilmeye çalışılması, miras hakkımıza göz dikilmesi ve son olarak medeni kanundan doğan haklarımızın tartışmaya açılması bizleri erkek şiddeti karşısında savunmasız bırakıyor. İktidarın kadın düşmanı politikaları, devletin şiddeti önleyecek mekanizmaları harekete geçirmemesi, erkek egemen yargı kararları, kriz ve artan yoksulluk sonucu kadınlar evde, işte, sokakta, kampüste her yerde şiddetin türlü biçimlerine maruz kalıyor. Kadın katillerinin, şiddet faillerinin yargılamalarında iyi hal ve haksız tahrik indirimleri uygulanırken, hayatta kalmak için öz savunma uygulamak zorunda kalan kadınlara yüksek cezalar veriliyor. 

Öz Savunma Haktır Yargılanamaz!

Bundan 4 yıl önce İstanbul sözleşmesinden bir gece de çıkılması, 6284’ün etkin uygulanmaması, fail erkeklerin cezasızlıkla ödüllendirilmesi kadınların katledilmesinin önündeki en büyük sebeptir. Faillere kurmadıkları barikatları kadınlara kuran, eşitlik-özgürlük mücadelesi veren kadınları tutuklayan, AKP iktidarının ve  beslendiği erkek şiddetinin karşısında susmuyoruz, korkmuyoruz, birbirimizi, yaşamımızı, hayatımızı savunmaya devam ediyoruz. 

Akp Elini Bedenimden Çek!

Bu ülke de kadınlar Rojin’de ve Gülistan’da olduğu gibi kayıplarla, şüpheli ölümlerle karşı karşıya bırakılıyor. Şiddet faili erkekleri koruma ve aklama uğruna Can güvenliğimizin olmadığı koşullarda hayatta kalmaya çalışıyoruz. Yaşamak istiyoruz. Yalnız ve çaresiz olmadığımızı birbirimizden aldığımız güçle mücadelemizi sürdüreceğimize inanıyoruz!

Yaşasın Kadın Dayanışması

Büyüyen işsizlik, artan yoksulluk kadına yönelik şiddeti tırmandırıyor. Kadınları giderek daha fazla oranda güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkûm eden, bakım yüklerini arttıran, şiddeti derinleştiren, kadınları çaresizleştiren bu sömürü düzenini kabul etmiyoruz. Çok yakın bir tarihte Kocaeli Dilovası’nda kadın ve çocuk işçiler çalışmak zorunda oldukları iş yerinde yanarak öldürüldü. Göz göre göre 6 kişi denetimsizlikten ve iş güvenliği olmayan koşullar altında çalışmak zorunda bırakıldıkları için öldürüldü. Kadın ve çocuklar sabah 8’den akşam 12’ye kadar 600 ila 800 tl lik yevmiye karşılığında çalışmak zorunda bırakıldı. Hayatlarımızın karşılığı işte bu kadar değersiz ve ucuz görülüyor. Bizler biliyoruz yaşanan bu durum tesadüf değil, bu durum iş kazası değil, iş cinayetidir. 2025 yılı içerisinde sadece MESEM’lerde ölen çocuk işçilerin sayısı 80’lere ulaşmıştır. Kadınların ve çocukların emeğini ucuz sayan katliam düzenine karşı İSYANDAYIZ!

Haklarımızdan, hayatlarımızdan, Vazgeçmiyoruz!

Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte,   sokakta, hapishanede, kampüste ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz. İstanbul sözleşmesinden, eşit işe eşit ücret talebimizden, güvenceli iş güvenli gelecek talebimizden, barış içinde yaşama talebimizden, laiklik, eşitlik ve özgürlük mücadelemizden VAZGEÇMİYORUZ! YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ.

2 / 2
KAYNAK: Alperen Güley
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *